Son güncelleme 27 Nisan 2024 - 12:50
24 Nis 2019 Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
CUMHURİYET DÖNEMİNİN İKTİSADÎ ARAYIŞLAR TARİHİ – IX
Yazarımız, savaş bitimindeki Yalta Konferansı’nda Stalin’in Boğazlar’ın statüsüyle ilgili Montreaux Konvansiyonu’nda değişiklik yapılması talebi ve Ankara’ya verilen iki Sovyet Notası, Rus gazetelerinde Kars-Erzurum-Bayburt-Gümüşhane-Giresun yörelerinin iadesiyle ilgili makaleler yayınlanması, hele hele 1946 Martında Sovyetler’in İran’a zırhlı tümenler yığması ve Bulgaristan’da askerî hazırlıklara başlamasıyla savaş pozisyonu alan Türkiye’nin her ne pahasına olursa olsun Amerikan desteğini sağlama politikasına geçtiğini betimlemektedir.
1946’da iktisadî liberalizmi benimseyen Demokrat Parti’nin kuruluşu ve Amerikan Savaş Gemisi Missouri’nin Türk limanlarını ziyaretini bu düşüncesinin yansımaları olarak gören Yahya Sezai Tezel; iktidardaki CHP’nin de, muhalefetteki DP’nin de yabancı sermaye ve ekonomik kalkınmada aynı şeyleri söylediğini belirtmektedir. Bu arada 1948’de Amerika Birleşik Devletleri ile imzalanan ikili antlaşmayla ilk kez Türk Hükümetinin iktisadî politikalarına dışarıdan yapılacak müdahaleleri kabul etmesine dikkat çekmektedir.
Tezel, bu ve buna benzer açıklamalarla genel kabulleri ve klişeleri yıkmaktadır. Cumhuriyet tarihindeki borçlanma ya Marshall Yardımı ve Menderes dönemine, ya da Truman Doktrini ve İnönü dönemine atfedilir. Oysa Yazar, bunun daha Atatürk döneminde başladığını gösterir. Devletçilik uygulamasının sanıldığı gibi devlet sosyalizmine değil devlet kapitalizmine yakın olduğunu vurgular. Millîleştirmelerin ideolojik olmadığını aksine yabancı sermayeye kapıları açmakla eşgüdüm içinde olduğunu ve hatta üst paragraftaki son örnekte olduğu gibi Ulusal Bağımsızlık Savaşı veren ve Misak-ı İktisadî belgesi yayınlamış bir kadronun ekonomiye dış müdahaleyi kabul etmesini belli bir bütünlük içinde sunar.
Fakat tüm bunların hem bu kadroların dönemsel yetişme şartlarından ve devralınan devlet geleneğinden, hem de yıkık ve yokluklarla malûl bir ülkenin tecrübesiz yöneticilerinin 1927 kıtlığı, 1929 buhranı ve büyük bir dünya savaşı geçirmesinden dolayı adeta yabancı sermayenin desteğine mahkûm olmalarından kaynaklandığını düşünmektedir. Bazen ikircikli ve bazen çelişik davranmalarını bile yol – yöntem arayışlarına bağlamaktadır. Kitabın başından sonuna dek olaylar ve olgular; temel ihtiyaçlar, gerçekçi davranışlar ve çıkar ilişkileriyle ama büyük bir kaynak, istatistik ve bilgi zenginliğiyle verilmektedir. Adeta canlı türlerini konu alan belgeseller gibi..
“İktisadî Gelişme, Özel Girişim ve Devlet Kapitalizmi” adını taşıyan yedinci bölümde 1920’lerdeki gelişme politikasının ana özelliği karışmacı (müdahaleci) bir iktisat politikası olarak verilmekte; bu politikayla ilgili olarak kurulan yeni örgütler Ticaret ve Sanayi Odalarıyla (1925), İstatistik Umum Müdürlüğü (1926) ve Âli İktisat Meclisi’yle (1927) örneklenmekte; bankacılık sisteminin geliştirilmesi adına Türkiye İş Bankası (1924), Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası (1925), Emlak ve Eytam Bankası (1928) ve 27 küçük ölçekli yöresel özel bankanın kurulması anlatılmakta; ulaştırma altyapısının geliştirilmesi ile gümrük politikasının değiştirilememesi özetlenmektedir.
Yazarın bu meyanda başkaca acımasız ve net tespitleri de var: Yeğlenen düzenin Türk nüfusu içinden bir işadamları sınıfını yaratması gereklidir ve bu da bazı Türklerin zenginleşmesine bağlıdır. Yönetici kadrolardaki birçok kişinin ellerindeki siyasî nüfuzu kendilerine, yakınlarına yada iş ortaklarına çıkar sağlamak için kullanmaları Cumhuriyet’in yeni zenginlerinin oluşmasında baş roldedir. Günümüzde de devam eden ve iktidar gücünü elde tutanların şaibeli ilişkilerle anılması hususu demek ki Osmanlı’nın son yüzyıllarından beri süregelen bir Türkî gelenek.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki yolsuzluk olaylarından olan ‘Yavuz-Havuz Davası’nda rüşvet almaktan Yüce Divan’da yargılanan (1928) Denizcilik Bakanı İhsan Bey’in “Bana neden soruyorsunuz? Hepiniz, başta Reisimiz olmak üzere ‘Zenginleşmek lazımdır, demokrasi zenginliğe dayanır’ demiyor muydunuz? Hepiniz aynı şekilde işlere girmediniz mi?” demesini ve 1927 ile 1932 yılları arasında Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği yapan Grew’in “İhalelerin verilip verilmemesi, Hükümetin kabul edip etmemesi ilgili tarafların ödediği rüşvetlere göre belirleniyordu” demesini S.Tezel, o dönem hakkında başkaca fikir vermesi bakımından paylaşmaktadır.
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de yaptığı basın toplantısında 9. Yargı Paketine yönelik görüşlerini dile getirdi. 8. […]
“Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP […]
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e tebrik ziyaretinde bulundu. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı […]
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 Mart ayı sonu itibarıyla İzmir’de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yılın aynı […]
Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Sn. Ömer Bolat’ın katılımı ile […]
Yetimi Yoksulu Gözetenler Derneği, 2024 yılı Afrika vacip kurban hisse bedelini 3.000 TL olarak açıkladı. Dernek, bu yıl kurban bağışlarını […]
Muğla Büyükşehir Belediyesi Evde Bakım ekipleri bu hizmetten yararlanan yatağa bağımlı ve engelli vatandaşlara evlerinde reçete yazabilecek. Muğla Büyükşehir Belediyesi […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TÜRKPA heyetiyle İsviçre’nin Cenevre şehrine gitti. Türki devletlerin bir araya geldiği etkinliklere katılan […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’ndaki kaçak atık deposunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye sordu. […]
17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...27 Nis 2024 0
Türk pop müziğinde emin adımlarla ilerleyen Beste Açar yeni şarkısı, sinema filmi ve yeni projeleri üzerine habercaddesi.com sitesinden Alper Ergez’e çarpıcı açıklamalarda […]