Son güncelleme 7 Eylül 2023 - 00:06
05 Ara 2020 Ekonomi, İdris TÜRKTEN, Köşe Yazarları, Manşet, Manşet Yanı, Röportaj 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—- türkiyeokuyor.com
O süreçte kaleme aldığım, ‘’Ege’deki 18 Ada Gitti Sıra Kıbrıs’ta mı?’’ başlıklı yazım bir hayli ses getirmiştir. Çünkü AB müzakereleri sırasında Türkiye neredeyse Kıbrıs’ı verelim kurtulalım noktasına gelmiştir!
İdris Türkten: Kıbrıs denilince ilk akla gelen isim Rauf Denktaş oluyor.(Mekânı cennet olsun) Annan Planına karşı tek başına mücadele verdi, ama buna karşılık Türkiye den gereken ilgiyi görmedi. Hatta bizim hükümetimiz dahi o planı destekliyordu. Sayın Denktaş çalışmalarını Türkiye de yürütürken TC Başbakanı: “Git siyasetini kendi ülkende yap” diye adeta Türkiye den kovdu. Bu vefasızlığı Sayın Denktaş hak ediyor muydu?
Atilla Çilingir: Denktaş, benim can liderim, Kıbrıs Milli Davamızın Bayraktarı, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanıdır. Onu sevgi ve saygıyla anıyorum, büyük bir hasretle arıyorum. Mekânı cennet olsun.
Öncelikle şu önemli hususun altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Bugüne kadar Kıbrıs konusunda yaşanan her ne varsa, Kıbrıs’la ilgili hangi konu gündeme gelmiş ise; o konularla ilgili olarak Denktaş ne dediyse o çıkmıştır.
Denktaş, Kıbrıs Milli Davamızın ilk lideri Dr. Küçükten devralmış olduğu mücadele bayrağını hiçbir zaman yere düşürmemiş, büyük bir azimle mücadeleye devam ederek, adadaki var oluş mücadelesini de kazanmış ve halkına bir devlet hediye etmiştir.
Tabii ki bu devletin kuruluşunda kan ve gözyaşı vardır. Tabii ki, bu devletin kuruluşunda Anadolu insanının canı, kanı vardır.
Onun içindir ki, Sn. Denktaş, Cumhurbaşkanlığı görevini teslim ettikten sonra Kıbrıs konusunun doğrularını anlatmak adına Anadolu insanının yanına koşmuş ama sizin de belirttiğiniz gibi; dönemin TC Başbakanı tarafından ‘’git siyasetini kendi ülkende yap’’ denilmiştir. Böyle bir davranışı tabii ki hiç hak etmemiştir. Ama o hiçbir zaman ne anavatanına, ne de onun yöneticilerine kırılmamış, karşı da çıkmamıştır.
Çünkü o ömrünün neredeyse tamamını adadığı Kıbrıs Milli Davasının Türkiye olmadan kazanılamayacağını bilen büyük bir devlet adamıydı. Ömrünün sonuna kadar da öyle davranmıştır.
Rahmetli Denktaş 2005 yılında Cumhurbaşkanlığı görevini Mehmet Ali Talat’a teslim ettikten sonra, son nefesini verinceye kadar, onun Türkiye’deki en yakın çalışma arkadaşlarından birisi oldum. O süreçte Kıbrıs Türk Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak, kendisi Türkiye’ye geldiğinde, Kıbrıs konusu ile her etkinliğinde birlikte oldum. Anadolu’nun pek çok yöresine birlikte gittik. Adanın 24 saatini takip eden bir Kıbrıs sevdalısı olarak, yazdığım kitaplarımla, yazılarımla ona destek olmaya çalıştım. Onunla birlikte çalıştığım yıllar hayatımın en değerli dönemi olarak unutamayacağım anıları saklar.
İdris Türkten: 1974 ten beri kapalı olan Maraş’ın kamuya ait olan bölümü turizme açıldı, bu konu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?
Atilla Çilingir: Yıllardan beri Kıbrıs müzakerelerinin de en önemli maddesi olan kapalı Maraş bölgesinin halka açılmış olması KKTC’nin bu süreçte atmış olduğu çok önemli bir adım, dünya kamuoyuna verilen çok çarpıcı bir mesajdır.
Çok önemli bir adımdır. Çünkü bundan böyle müzakere süreci başlasa dahi Maraş konusunda Türk tarafı avantajlı ve birkaç adım ileride masaya oturacaktır.
Atılan bu adımlara Rum tarafı, BM ve Yunanistan itiraz etseler dahi, bu bölgede mülkü olan 281 Rum vatandaşı buradaki mülküne gelmek, ya da değeri üzerinden parasını almak için Lefkoşa’da kurulmuş olan ‘’taşınmaz mal komisyonuna’’ (bu komisyonda Türk, BM ve Rum tarafının temsilcileri var) başvurmuştur. Bölgede mülkü olan diğerleri de komisyondan çıkacak kararı beklemektedir.
Bu gelişme dahi, Kıbrıs Rum kesiminde yaşayanlar ile Rum yöneticiler arasındaki bakış açısının farklı olduğunu gösterir. Aslında bu gün adada mevcut durum, adada yaşayan halklar arasında çoktan kabullenilmiştir. Kabullenemeyenler, Kıbrıs adasında ve çevresinde mevcut enerji kaynaklarında türlü menfaatleri olan emperyalist ülkelerdir.
Esasen Maraş bölgesinde bulunan arazilerin büyük bir kısmının Osmanlı vakıflarının malı olduğuna dair tapu kayıtları mevcuttur. Ancak bu araziler, İngiliz döneminde haksız ve hukuksuz bir biçimde Rumlara satılmıştır.
Dolayısıyla KKTC Cumhurbaşkanlığı görevine yeni seçilen Sn. Ersin Tatar’ın, Türkiye ile koordine ederek kapalı Maraş’ın açılması için atmış olduğu bu önemli adım, ilerleyen yıllarda Kıbrıs Türklerine turizm gelirleri bakımından çok büyük kazanımlar sağlayacaktır.
Zira 1974 öncesinde adanın en önemli turizm beldesi olan bu bölgede yüzlerce lüks otel ve apart otel bulunmaktadır. Bunların pek çoğu da üçüncü ülkelere ait turizm devlerine aittir. Bu ülkelerin Maraş bölgesindeki yatırımlarını yeniden canlandırmaları; bölgeye gelecek turist sayısını da etkileyecek, dünyanın pek çok ülkesinden bölgeye turist gelecektir.
Bu turistlerin adaya havayoluyla, ya da deniz yoluyla gelecek oluşu; KKTC’nin dünya ülkeleri arasında tanınmasının önünü açacak çok önemli bir gelişmeyi de beraberinde getirecektir.
İdris Türkten: Sayın Çilingir yaptığınız açıklamalar Türk milleti ve Kıbrıs için çok değerli bilgiler içeriyor. Bu konuda eklemek istediğiniz başka noktalar var mı?
Atilla Çilingir: Kıbrıs konusunda ben yalnızca tarihi gerçeklere değinerek, milletimize ama en çok da genç nesillere doğru bilgiler aktarmaya çalışıyorum.
Kıbrıs konusu ile söyleyebileceğim en önemli şey artık adada yaşayan Türklerin kurmuş olduğu KKTC’nin tanınması zamanının gelmiş olduğudur.
15 Kasım 2020 tarihinde KKTC’nin 37’nci kuruluş yıldönümünde gerek adada, gerekse Türkiye’de yöneticiler bu noktada önemli mesajlar vermiş, Kıbrıs konusunun çözümü için bir yarım asır daha beklenmeyeceğini, bundan sonra yaşanması muhtemel müzakere sürecinde; siyasi eşitliği sağlanmış iki ayrı devletin yan, yana yaşayabileceği bir modelin gündemde olacağı belirtilmiştir.
Yani adada çözüm için öngörülen ama bir türlü sonucu olmayan ‘’federasyon modeli’’ Türk tarafınca terk edilmiştir. Bundan böyle ‘’Birleşik Kıbrıs’’ modeli ile Rumlarla iç içe yaşamı kurgulayan bu model gündemden çıkmış; Türkiye tarafından ilk kez iki ayrı devlet modeli konuşulmaya başlamıştır.
Diğer önemli bir mesajım da adanın Kuzeyinde 37 yıldır yaşayan KKTC’nin milletlerarası camiada tanınması, tanıtılması adımın atılmasıdır. Bu yönde olumlu gelişmeleri önümüzdeki süreçte göreceğimiz kesindir. Özellikle Kardeş Azerbaycan’ın Karabağ zaferi ile sonuçlanan harekât sonrasında KKTC’yi tanıması yönünde hiçbir engel kalmadığı çok açıktır. Önümüzdeki dönemde KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın bu yöndeki çalışmaları gündeme damgasını vuracaktır.
Türkiye’nin de 2021 yılında bu yönde atacağı adım sonrasında başta Azerbaycan olmak üzere, Pakistan, Bangladeş, Libya, Somali ve Türk Cumhuriyetlerinin KKTC’yi tanımaları hiç de şaşırtıcı olmamalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Büyük Türk Milletinden aldığı güçle böylesine büyük bir başarıya imza atacak kadar güçlüdür.
Bu nedenledir ki, önümüzdeki yıllarda tüm dünya ülkeleri; Türkiye’nin hem bölgesinde, hem de dünyadaki gücüne bir kez daha tanıklık edecektir.
‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’
İdris Türkten: Çok teşekkür ederim Atilla Bey, bundan sonraki çalışmalarınızda başarılar, yaşantınızda sağlık ve mutluluklar dilerim.
—– Bitti —–
Atilla Çilingir Hakkında
( Özgeçmişi)
1967 yılında Teğmen rütbesiyle T.S.K da göreve başladığı zaman, Kıbrıs olayları adada tüm hızıyla devam ediyor, Yunanistan’ın da desteğini alan Rum’lar; adada yaşayan Kıbrıs Türk’üne her türlü mezalimi yapıyor, gerçekleştirdikleri toplu katliamlar, uyguladıkları ekonomik ambargolarla Kıbrıs Türk Halkını adadan göçe zorluyorlardı…
O dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1960 yılında imzalamış olduğu, BM’ler tarafından da onaylanmış garantörlük anlaşması gereğince, ada da bulunan ‘Şanlı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında’ görev almak için defalarca dilekçe veren Teğmen Çilingir;
1974 yılının 20 Temmuz Cumartesi sabahı kendisini Kıbrıs’ta savaşın içinde buldu. Bölük komutanı olarak Kıbrıs Savaşlarının her iki safhasında da bu görevini başarıyla sürdürdü, ‘Gazi‘ unvanı ile onurlandırılarak Türkiye’ye döndü.
1974–1975, 1985–1987 yıllarında Kıbrıs’ta görevli olduğu yıllardan sonra da, adada yaşanan olayları yakinen takip eden Çilingir; 2004-2011 yılları arasında Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin İstanbul Şubesi yönetim kurulunda da görev yaptı.
Bu uzun süreçte ’mili davamız’ olarak bilinen Kıbrıs konusuna sahip çıkarak, Kıbrıs Türk Halkının kazanılmış tarihsel ve hukuksal haklarını savunmak adına değişik platformlarda görev aldı. Sempozyumlara, panellere, televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı, makaleler yayınladı. Yakinen takip ettiği Kıbrıs konusu başta olmak üzere, ülke meseleleriyle ilgili güncel yazılarına, konferanslarına devam etmektedir.
(Bk: www.atillacilingir.com) (www.biyografi.info/kisi-atillacilingir )
T.S.K.’dan 1990 yılında, kendi isteği ile emekli olduktan sonra; Kıbrıs konusuyla ilgili kaleme almış olduğu;
’’Özgürlük Nefesi (KKTC Cumhurbaşkanlığı yayını 1995)’’, ‘’Girne’den Doğan Güneş (1997)‘’, ‘’Unutanlar Unutturulanlar ya da Hatırlayamadıklarımız (2004)’’, ‘’Elveda Kıbrıs Ama Bir Gün Mutlaka (2006)’’, ‘’Andımız Olsun ki Bu Topraklar Bizim (2007)‘’,’’Tarihten Gelen Çığlık (2010)’’, Kıbrıs ‘’Yes Be Annem’’ 2002-2016 (Eylül-2016) isimli kitaplarıyla;
Ülkemizin son 70 yılında öne çıkan, yaşanmış önemli olayları anlatan:
‘’10’ların İzleriyle Türkiye (2014)’’,’’Kırılmadık Ne Kaldı?-Zaman Asla Kaybolmaz (2015)’’, ‘’Önce Vatan (Eylül 2017), isimli kitaplarıyla;
1974 Kıbrıs Savaşlarında yaşanmış gerçek bir savaş öyküsünü anlatan roman türünde ‘’O Gece’’ (2019) isimli bir kitabı da bulunmaktadır…
TSK’de 23 yıllık hizmetinin ardından Sivil iş hayatına ‘Türkiye Sigorta Sektöründe’’başlayan Atilla Çilingir Koç YKS bünyesinde de 20 yıl görev yaptıktan sonra, dünyanın 18 ülkesinde hizmet veren, önemli sağlık bilişim şirketlerinden birisi olarak ülkemizde de faaliyet gösteren; ‘’CompuGroup Medical Bilgi Sistemleri A.Ş’’ bünyesinde de 10 yıl çalışarak, ülkemize aralıksız 53 yıl hizmet etmiş, halen yazmış olduğu kitaplar ve makalelerle bu hizmete devam etmektedir.
Pek çok üniversitenin ‘Bankacılık-Sigortacılık Fakültelerinde, Yüksek Okullarında, vermiş olduğu seminerler, konferanslar ile sigorta sektörüne bu yönde de hizmet eden Çilingir’in:
Sigorta sektöründe yıllardan beri vermiş olduğu hizmetlerini anlatan; ‘’Sigortalı Hayatın Gerçekleri’’ (2012) isimli bir kitabı daha bulunmaktadır.
Atilla Çilingir; bugüne değin kitaplarından elde etmiş olduğu telif gelirleriyle; Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında:
2010 yılında ‘KKTC Lefkoşa Şehit Aileleri ve Malul Gazileri Derneğine’ ‘Tarihten Gelen Çığlık’ isimli kitabının telif gelirini bağışlamış,
19 Şubat 2012’de Van’da yaşanan büyük depremden sonra Van’ın Muradiye İlçesi Akbulak Köyü İ.M.K.B. (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) Yatılı Bölge İlk Öğretim Okulunda içinde 20 adet bilgisayarı bulunan ve kendi adını taşıyan bir BT (bilgi teknolojisi) sınıfı açmış.
02 Haziran 2017 tarihinde de Samsun’un Tekkeköy ilçesi Büyüklü İlköğretim okulunda da adını taşıyan, içinde 2500 kitabı, 2 adet bilgisayarı bulunan bir kütüphanenin açılışını sağlamıştır.
Çilingir’in, kitap çalışmaları çerçevesinde hazırlamış olduğu Kıbrıs Türk’ünün adadaki varoluş savaşını kazanmasını sağlayan Türk Mukavemet Teşkilatını anlatan yeni bir kitabı da baskı aşamasındadır.
Atilla Çilingir
www.biyografi.info/kisi-atillacilingir
01 Aralık 2020
Yükseliş Partisi Genel Başkanı Nail Çakır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sosyal yardım verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Bu yılın ilk […]
Muğla Büyükşehir Belediyesi arıcıların büyük sorunlarından biri olan balmumu güvesine karşı başlattığı “Temiz Petek” projesi ile bu yıl Köyceğiz Merkez […]
KP’nin 22. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda sahne alan ünlü sanatçı Kibariye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a söylediği […]
SON 23 YILDA MOTORİNİN FİYATI YÜZDE 6 BİN 500 ORANINDA ZAMLANDI! “İktidarın lüks, şatafat ve israf politikalarından vazgeçerek, tarım başta […]
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, 17 Ağustos Depreminin yıl dönümünde beklenen Marmara Depremiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. […]
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’ne veda ziyaretinde bulunan Vali Kaldırım, ilimizde meslek hayatının en şerefli dönemlerinden birini yaşadığını ifade ederek, “Sakarya’dan huzurla […]
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, internet yasasının Anadolu basınını yok etme projesi olduğunu söyledi. TGF Genel Başkan Vekili […]
Erbakan hoca, Erdoğan’a karşı uyarmıştı: Fakir fukarayı ezen insanlarsınız! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 yılında yaptığı konuşma gündem olurken, Necmettin Erbakan’ın 2008 […]
Yerel seçimlere kısa bir süre kala AK Parti kulislerinde aday iddiaları sürüyor. Süleyman Soylu ve Tevfik Göksu gibi isimler gündemde. […]
Seçimlerde oy kaybı yaşadığı 30 büyükşehirde araştırma yaptıran AKP 3 nedene ulaştı. Araştırma sonuçlarına göre, 30 büyükşehirde seçmenin AKP’den uzaklaşma […]
07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...03 Ara 2020 0
Kıbrıs Gazisi, Emekli Yarbay ve Yazar Atilla Çilingir...17 Ağu 2023 0
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’ne veda ziyaretinde bulunan Vali Kaldırım, ilimizde meslek hayatının en şerefli dönemlerinden birini yaşadığını ifade ederek, “Sakarya’dan huzurla […]