Son güncelleme 27 Nisan 2024 - 01:00
18 Eki 2017 Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 0
Yunus Emre Enstitüsü’nün Amsterdam şubesinde yaşanan üzücü olayları ifşa eden haberimin yayınlanmasından sonra, email adresime, facebook sayfama ve WhatsApp, Messenger ve Twitter hesaplarıma tepki yağdı.
Kanaat önderleri, Sivil Toplum Kuruluşları ve okurlarımdan gelen tepkilerin tamamında, torpilli atamalar kınandı.
Bu haberimde, bana gelen tepkilerin bir kısmını sizlere aktarıyorum:
Hollanda Türk Spor Dernekleri Federasyonu Başkanı Sabri Kenan Bağcı:
”Amsterdam Yunus Emre’de yaşananlar, Türk geleneğinin tipik bir örneğidir. Gelenek derken, Yunus Emre gibi büyük düşünürlerin bize armağan ettiği gelenekleri kastetmiyorum. Nedense biz Türkler, bize verilen görevleri hep yüzümüze gözümüze bulaştırırız. Amsterdam’daki olaylar değil yüzümüze, kıçımıza kadar bulaştı. Ben şahsen çok utandım. Çeşitli önemli koltuklara torpilli atama yapılırsa sonuç böyle olur işte. Bizi yönetenlerden ricamız, koltukları hak eden bireyleri iyi seçmeleridir. Siyasi ve dini görüş doğrultusunda yapılan atamalar, felaket doğurur.”
Alevilik Araştırma ve Dökümantasyon Merkezi ODCA ve Hollanda Türkiye Demokratlar Derneği Başkanı Veli Tongel
”Yunus Emre Enstitusu, British Council, Goethe Instituut gibi, söylemleri olan çok kültürlü çok uluslu, Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü olacaktı. Bugüne kadar Hollanda’ya baktığımızda, ehil olmayan, akademik geçmişleri uygun olmayan kişiler bu kuruma atandığını görürüz. Böyle önemli bir kurum, kültür, sanat, linguistik, felsefi, sosyolojik çalışmalar da dahil, ciddi üretimlerde bulunup, dünyanın en önemli kültür sanat şehrinde, büyük müzelerle, galerilerle, üniversitelerle ortak sergiler acmak, Türkçeyi tanıtma projeleri gelistirmek yerine, dar görüşlü çevrelerin politik oyunlarına ve bireysel çıkar ilişkilerine ve parti yönetiminin kısır duruşuna teslim edilmiş. Profesyonel olmayan ve kurumsallıktan uzaklaştırılmış olan Yunus Emre için, bunca akademik uzmanlar varken, neden böyle bir yöntem izlenmekte anlamak çok zor. Yıllar önce, Türk dilini tanitma ve geliştirme projesi için var olan bütün imkanlarımızı sunmamıza ragmen, mevcut kursiyerler ‘Turkçe Web sayfamız ve sekiz şehirdeki kurs yerlerini değerlendirelim’ önerimizi de reddetmişlerdi.
Son gelişmelerden sonra YE, Batı Avrupa toplumlaının ilerici, demokratik, kültürel zenginligine uygun stratejik çalışmalara yönlenecegini umuyorum.”
************
Demekratik Sosyal Dernekler DSDF Başkanı Nevzat Cingöz
Türkiye cografyasının kúlturel zenginliklerini dünyada ve Hollanda’da tanıtmak ve Hollanda’daki Türkiye kökenli göçmenlerin içinden çıkan, Kültür & Sanat elçilerinin tanıtımına destek amacı ile kurulduğu açıklanan, Yunus Emre Enstitüsü Amsterdam Şubesindeki gelismeleri kaygı ve üzüntü ile izliyoruz.
İşi ehline vermek yerine sadakatli olan yandaşa vermek politikası nihayet Hollanda’da da olumsuz etkisini göstermeye başladı.
Bu gidişle Yunus Emre Enstitüsü Amsterdam Şubesi, sanat ve kültür çalışmaları ile değil yönetimde yapilan kavga (atama skandalları) ile Hollanda kamuoyunda anılacak.
Bu durundan en çok Hollandalı Türkler zararlı çıkacak.
DSDF olarak , bu tür kurumlara yandaş yönetici atanması politikalarına son verilmesini, kurumlara görevini yapacak donanımlı kişilerin açık mülakatla alınmasinı talep ediyoruz.”
**************
Hollanda İslam Dernekleri Federasyonu eski Başkanı ve Amsterdam Sosyal Kültürel Merkezi Başkanı İbrahim Görmez
‘Hollanda Yunus Emre Enstitüsü’nde neler oluyor’ başlıklı haberinizdeki sorunuza havada kalmasın diye acizane görüşlerimi bildirmek isterim.
Evvelemirde, ülkemiz adına yapılacak olan faaliyetlerde, hasbilik, inanç, irade ve samimiyet gerekmektedir.
İkibinli yılların ortalarına kadar Hollanda’da yapılan hizmetler yukarıda belirttiğim kurallar çerçevesinde yapıldığı için karşılık görmüş ve tüm ülkeye yayılmış ve Hollandallar da bundan istifade etmişlerdir.
Ne zaman ki bu hizmetler, makam ve mevki aşkına yapılmak istenmişse, bugün içinde bulundugumuz kaotik durum meydana gelmiştir.
Kimin ve hangi torpil neticesinde bu makama gelenler, adı YUNUS EMRE olan bu kuruluşun isminden ve öğretisinden bile bihaber olanlar, en azından YUNUS EMRE’ye een büyük kötülüğü yapmaktadırlar.
‘YARATILMIŞI SEVERİM YARATANDAN ÖTÜRÜ’ diyen bu öğreti, maalesaef başında layık olmadıkları belli olan kişiler, tekme tokat kavgaya girip, Hollanda polisinin araya girmesi en azındean yarım milyona yakın Türk toplumuna yapılmış en büyük hakarettir.
Kimler, kim olduklarından dahi haberimiz olmayan bu kişileri böyle bir kuruluşun başına getirmiştir?
Hollanda’da bu kuruluşun başına, layık olabilecek başka kişiler yok mudur?
Ne yazik ki buraya atanan kişilerin malum bir kuruluş ve cemaate yakın olmaları gerekmektedir. Kulağımıza gelenler, son gelen kişinin bir cemaat yanlısı olduğudur.
Kimin ne yanlısı olduğu bizi ilgilendirmez. Lakin tüm yurttaşlarımızı ve Hollandalıları ilgilendiren bir kuruluşun yönetimi, entellektuel, bağımsız, onyargısız ve en azndan YUNUS EMRE ögretisini bilmesidir.
Benim oglumun adı YUNUS EMRE dir 46 yıl önce doğan oğluma ben bu ismi vermiş bir vatandaş olarak, bu enstitüde yasananları kınıyorum. ”
************
Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği HTİB Başkanı Mustafa Ayrancı:
”Yunus Emre Tiyatrosuna Hoşgeldiniz!
Yer: Amsterdam. Mekan: Yunus Emre Enstitüsü. Yönetmen: Ankara:
Oynayanlar: Remzi Kabadayı, Fatih Okumuş, Caner Akkurt, Abdullah Akın Altay ve bilumum diğer figüranlar. Oyunun adı: Başkanlık Komedisi.
Oyun hakkında kısa bilgi.
Yıllar önce, Türk kültürünü ve dilini tanıtmak amacıyla yurt dışındaki önemli kentlerde şubeler açıldı. Adına da nedense Yunus Emre denildi. Yunus Emre, Türk şiirinin gelmiş geçmiş en büyük ustasıdır ve kendisi bir Bektaşi’dir. Alevi-Bektaşi düşüncesine sıcak bakmayanların, bir Bektaşi figürünü sembol olarak seçmesi pek akla yatmıyordu ama benzer ‘takiye’lerine alıştığımız için bize pek garip gelmedi. Her neyse.
Yunus Emre şubelerinden birisi de Amsterdam’da açıldı. Açılıştan önce ve sonra bizim gibi sivil toplum örgütleriyle ilişki kurmadılar. Kendileri çaldılar, kendileri oynadılar. Yalnız son dönemde bu şubede garip şeyler olmaya başladı. Önce sahnede Başkan olarak Remzi Kabadayı isminde birisi belirdi. Nedense kısa bir süre sonra yeni bir başkan atandı. Adı: Fatih Okumuş. Peki, Remzi Kabadayı’ya ne oldu? O da ‘projeler koordinatörü’ olarak sahnede kaldı. Ama işi ağır gelmiş olacak ki, bu beyefendi hastalandı. Doktor haftada birkaç saat
çalışmasına izin verdi! Doktor izin verdi ama Fatih Okumuş bundan hiç hoşlanmadı, çünkü Kabadayı’yı şubede görmek istemiyordu.
Ne olduysa 30 Eylül’de oldu. Bu tarihte IOT’nin Yunus Emre şubesinde düzenlediği bir toplantı sırasında Fatih Okumuş, Remzi Kabadayı’yı yaka paça salondan atmak istedi. Bunu onuruna yediremeyen Kabadayı polis çağırdı. Tabi olay ta Ankara’da duyuldu ve hemen müdahale edildi, Caner Akkurt isminde birisi Amsterdam’a gönderildi. Caner Bey gelir gelmez Fatih Okumuş’un işine son verdi ve başkanlık koltuğuna kendisi oturdu. Böylelikle bu önemli koltuk boş kalmamış oldu!
O arada arka planda ne olduğunu bilmiyoruz ama bir süre sonra o koltuğa Abdullah Akın Altay atandı. Günahı söyleyenlerin boynuna, son başkanın, malum bir cemaate bağlı olduğu dillendiriliyor ve arka planda cemaatlerin ve dini tarikatların savaşı olduğu iddia ediliyor. Oyun henüz sonlanmış değil, devam ediyor. Bakalım bundan sonra nasıl sonuçlanacak hep birlikte göreceğiz. Bu arada belirtelim ki oyunu seyretmek beleş ve tekmili birden Amsterdam’da Yunus Emre şubesinde oynanıyor. İlgilenenlere duyurulur.”
************
Kabadayı’dan açıklama:
Amsterdam Yunus Emre’nin 4,5 yıl müdürlüğünü yapan Remzi Karadayı, kendileriyle ilgili haberimin facebook’ta da yer almasından bir gün sonra, aynı haberin altına bir yorum ekledi. Bu yorumu daha sonra bana WhatsApp ile gönderen Kabadayı’nın açıklamasını aynen yayınlıyorum.
Yayın öncesinde telefonla aradığım Fatih Okumuş ise, reaksiyonda bulunmayacağını, polemiği uzatmak istemediğini belirtti.
İşte Kabadayı’nın açıklaması:
Son zamanlarda bazı (sosyal) medya organlarında 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren büyük bir onur ve gururla çalıştığım ve kuruculuğunu yaptığım Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü hakkında birtakım gerçeği yansıtmayan yazılar yayınlanmıştır. Bu hususta uzun zaman suskunluğumu korumak istedim. Ama bazen suskunluk kabul anlamına geldiği için bu konuda kısa bir açıklama yapma gereği duydum. Açıklama aşağıdadır.
Saygı ve selamlarımla.
4,5 yıl müdürlüğünü büyük bir onur ile yaptığım Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü (ki dünya çapında isim babası da benimdir. Daha önceki ve kanundaki (resmi) ismi Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’dir. Bu şekilde kurumun markalaşmasını sağlamış bulunmaktayım) sıfırdan Hollanda’da tek başıma kurdum. Hollanda’da Türkiye’ye ve Türk kültürüne sempati duyan her yabancının ve her Türkün gurur duyacağı bir mekanda dört dörtlük bir şekilde kurumu kurdum. 4,5 yılda – yine tek başıma organize ettiğim – cok sayıda kültür, sanat etkinliği, bilimsel ve tarihsel konferans, sergi, konser, film festivalleri, Türkçe derslerinin alt yapısının hazırlanması vs faaliyetlerle ülkemizi ve kültürümüzü hem Hollanda’da hem de uluslararası camiada ve en seçkin mekanlarda sıfır hatayla, en iyi şekilde organize etmeye, ülkemizi ve kültürümüzü en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. Bunun için geceli gündüzlü çalıştım, ayak basmadığımı mekan, ve şehir kalmadı. Tek gayem ülkemizi ve kültürümüzü vizyon ve misyonumuza uygun şekilde yüksek kalitede ve geniş bir yabancı kitleye tanitmak ve Hollanda ile Türkiye arasındaki dostluk ilişkisine katkı sağlamak oldu.
2004 yılından beri yönetimlerinde bulunduğum vakıflar ve STK’larda Türkçe derslerinin en iyi sekilde organizasyonu için gayret ettim. Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü müdürü olarak bu konuda çalışmalar yapmaya gayret ettim. Türkçe dersi Enstitüsünün faaliyet alanı olan üç saç ayağından birisidir. Türkçe derslerinin alt yapısını hazırlamak için Türkçe alanında çalışma yapan kurum ve öğretmenlerle işbirliği yaptım. Kurumumuzda ve Hollanda çapında Türkçe derslerinin verilebilmesi için alt yapısını hazırladım.
Kültür sanat faaliyetlerini organize ederken tek endişem ve gayem, kültürümüzü en kaliteli sekilde sunmak, ve bütçenin en hassas sekilde idare edilmesi olmuştur.
Allah’in inayet ve yardımıyla Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nü en seçkin mekanda dört dörtlük bir şekilde kurmuş ve faaliyet geçirmiş olarak göreve başladığımdan 4,5 yıl sonra 5 Aralık 2016 tarihinde müdürlük görevim yüzümün akıyla sonlandı. Bu süre zarfında Enstitümüz her türlü diplomatik kuruluşlarımızla, Hollandalı kurum ve kuruluşlarla, AB kurum ve kuruluşlarıyla, akademik ve kültür-sanat kurumlarıyla çok verimli ve sağlıklı işbirliği yapmış, bütün projelerde öncü ve lokomotif görevi üstlenmiştir. Yine 2016 yılı sonu itibariyle her türlü sosyal ve siyasi krize rağmen Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü ne Hollanda ne de Türk medyasında tek bir kere dahi olumsuz bir şekilde yer almamıştır.
Yaptığımı etkinliklerle Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü kültür sanat dünyasında hak ettiği saygın konuma ulaşmıştır. 2016 yili itibariyle kalite ve itibar bakimindan ulaştığımız çıta çok yüksekti. Ben bayrağı bu seviyede devrettim ve Enstitü’deki görevimi Projeler Koordinatörü olarak devam ettirdim.
Benden sonra görevi devralan müdür arkadaslarım da Enstitümüzü ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek amacıyla elinden gelen gayreti ve gerekli hassayeti gösterdiğinden ve göstereceğinden en ufak bir şüphe duymamaktayım.
Herkese saygı ve selamlarımı iletirim.
***********
Facebook yoluyla tepkide bulunan duyarlı insanların mesajları da şöyleydi:
Eyüp Sultan Camii Başkanı Murat Türkmen
Amsterdam Meubelen Kimin neyi paylaşamadığı açıkça ortada sayın abim. Bilinen şeyler neden bilmemezlikten geliniyor bizim kurumlarımızda ben halen anlamış değilim. Ayrıca vatandaşa hizmet amacı değil rant ve koltuk sevdasından vaz geçilmediği sürece, oradaki kiralanmış olan binaya ödenen kira bedelinden başlayarak birşeyleri masada tartışarak çözüme bağlamak lazım tabiiki polisi aramak çözüm değil! Saygılar. Murat Türkmen.
Not: normal şartlarda bu tür olayların bu sanal alemde tartışılması taraftarı değilim. Bizim sözde güzide kurumları yıpratmaktan başka birşey olamaz. Yalnız şahsiyetinize duyduğum güvenden dolayı ve açık sözlülüğünüzden dolayı bu paylaşımı yaptım.
Murat Gedik Ve birileri o makamları kapmak için pusuya yatmışlar İlhan bey. Üzülmemek elde değil.
Nusret Oksuz Hangi Acidan Bakalim?Yunus Emre,isminemi?Yoksa,VAKIF,olarak,mi?Yoksa,MAKAM,olarak,mi?Hangisi?
Musa Arslan Türk dilini, Kültürünü, tanıtmak ha. ! Tam bir rezalet. Tuzun koktuğu an.
Ahmet Aydogdu Hiç iyi bir gelişim değil bildigim kadar Remzi Bey çok güzel işiini yapiyordu
Kadir Asilsoy Neden bilemedim. Polisi isin içine katmak neyin düşmanlığı?
Adamlar daha Yunus Emre’nin sözlerinin değerlerinin farkına varamamış insanlara bu kurumda görev veriyorlar.
Bari birbirinize pislik yapacaksanız istifa edin sonra ne haliniz varsa görün.
Böyle insanlar bir milletin yakasından düşmedi gitti. Bu ne la, sülük gibiler.
Bülent Türker Ben şahsım olarak bugüne kadar bu kurumun hiçbir faaliyetine davet edilmedim. Ne yapıldığını bilmiyom. Bunlara verilen paranın 10’da birini bana verseydiler neler yapmazdım. 2 yıl içinde Çankkale Müzemi 12 bin kişi ziyaret eti. Bu kurumlar 1 TL’lik destekte bulunmadılar. Müzeme giriş, park, çay kahve ücretsizdi.
Kavga emelerini anlayamıyorum. İş yapacak onlarca adam var piyasada.
Stoc İsmail Ercan Yunus Emre Vakfinda neler oldu? Neler oluyor? Anlamış değilim. Yıllardır Amsterdam ve çevresinde yaşayan çocuklarımıza, Hollandalıllar’a Türkçe dersleri veriyoruz. 23 Nisanları, Cumhuriyet Bayramını kutluyor, 10 Kasım anma törenleri düzenliyoruz. Yunus Emre Kurumu’ndan ne bir davetiye aldık ne de destek. Ne yapar bu insanlar Türk Devleti’nin ayırdığı bütçelerle bilemem ?!..
Sila Altuntas Yazık, atanan başkanlar Yunus Emre Enstitüsü’nün önemini felsefesini gerçek manada kavramış olsalardı, kişisel sorunları yüzünden bu durumlar yaşanmamış olurdu.
Kişi nerde olursa olsun,yaptığı işin hakkını verebilmeli. yükümlü olduğu göreve saygı göstermeli ve sahip çıkmalı.Bu vasıflar yoksa hiç getirilmemeli.
Mansur Bildik Çok çok doğru bir yorum…
Mesut Cavusoglu Kimlerin Eline niyetine egolarina kalmış.
Saffet Atak Çok hüzün verici ve düşündürücü… Her şey Yunus’un adı ile musamma olabilse..
Ahmet Aydogdu Anlayana
==========
NOT: Bazı ‘hiç’ olanlar, Yunus Emre olayını tüm detaylarıyla yayınladılar.
Ben ise polemiğe meydan vermemek için olayı özetleyerek yayınladım.
Remzi Kabadayı yaptığı açıklamada, olayı üstü kapalı yayınlayan beni değil, o ‘Hiç’leri kastetti. Ama o ‘Hiç’ler bugün, Remzi Kabadayı’nın bana yanıt verdiğini yazmışlar ve benden de ‘Sözde yazar’ diye bahsetmişler. Vay ‘Hiç’ler vay !!!
“Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP […]
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e tebrik ziyaretinde bulundu. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı […]
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 Mart ayı sonu itibarıyla İzmir’de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yılın aynı […]
Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Sn. Ömer Bolat’ın katılımı ile […]
Yetimi Yoksulu Gözetenler Derneği, 2024 yılı Afrika vacip kurban hisse bedelini 3.000 TL olarak açıkladı. Dernek, bu yıl kurban bağışlarını […]
Muğla Büyükşehir Belediyesi Evde Bakım ekipleri bu hizmetten yararlanan yatağa bağımlı ve engelli vatandaşlara evlerinde reçete yazabilecek. Muğla Büyükşehir Belediyesi […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TÜRKPA heyetiyle İsviçre’nin Cenevre şehrine gitti. Türki devletlerin bir araya geldiği etkinliklere katılan […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’ndaki kaçak atık deposunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye sordu. […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2023 yılı ‘Faaliyet Raporu Sunumu’nu gerçekleştirdi. Önceki dönem görev süreleri boyunca, belirli kişi ve grupları koruyup, […]
17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...24 Nis 2024 0
Gökmen Gastronomi bünyesindeki restoran zinciri Pizza İl Forno’nun lezzet rüzgarı şimdi İzmir’de esmeye başladı. İtalyan işi pizzalarını, bu ülkenin […]