Son güncelleme 27 Nisan 2024 - 14:46
21 Mar 2017 Güncel, Manşet Yanı, Röportaj, Sürmanşet, Türkiye 0
AKP, 3 Kasım 2002 seçimleri sonuçlarına göre tek başına iktidara geldiğinden bugüne kadar geçen 14 yılda neredeyse sıfırlanmış olarak devraldığı PKK terörüne, artık Amerikancı-dinci Fettullah ve dinci-vahşi IŞİD terör örgütlerinin de eklenmesiyle, ülkemizi her gün onlarca şehidin verildiği bir iç çatışma ve silahlı isyanın yaşandığı bir ortama sürüklemiş bulunmaktadır.
Gelinen bu baskıcı şartlar altında AKP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “Başkan” yapmak üzere bir anayasa taslağı hazırlayarak Meclise getirecektir. Ön hazırlıkları yapılan anayasa taslağı için Başbakan “Başkanlık gelmezse Türkiye bölünür” diyerek, muhalefet partilerini halkı tehdit etmektedir.
Bu tehdit artık, ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanının önüne kurşun atarak, daha sonra silahlı saldırı ile suikast düzenleyerek, CHP milletvekiline silahla saldırı yaparak giderek arttırılmaktadır.
Başkanlık Sistemi Diktatörlüktür
Basına sızan AKP anayasa değişiklik taslağında “başkanlık” için yapılan tanımların, AKP yetkililerince açıklandığı üzere, Amerikan sistemine % 95 benzetildiği ifade edilmiştir. ABD’den farklılık; çift meclis olmayışı ve “üniter” yapının korunması olarak görülmektedir. Başkan için istenen başlıca yetkiler aşağıda sıralanmaktadır:
Amerikan sistemi başkanlık
Başkan için istenen yetkiler, ABD anayasası ile başkana tanınmış olan yetkilerle uyumludur. Ancak bu başkanlık yetkileri konusunda önemli bir gerçekler merkez medyada Türk milletinden saklanmaktadır:
Amerikan devlet yönetiminin oluşumu tarihsel, sosyolojik ve kültürel açıdan Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine geçişe hiçbir şekilde benzememektedir.
17 Eylül 1787 tarihinde kabul edilen Amerikan anayasasına göre:
Görüldüğü üzere, ABD örneğinde Başkana anayasa ile tanınan yetkiler, 13 ayrı bağımsız devletin oluşturduğu federal bir devlet yapılanmasında vardır.
Türkiye Cumhuriyeti devlet yapılanması
Türkiye Cumhuriyeti, İstiklâl Harbi zaferimizden sonra 29 Ekim 1923 yılında “üniter” bir devlet olarak kurulmuş olup, ABD’ye hiçbir şekilde benzememektedir. Dolayısıyla federal bir devletten örnek alınacak bir anayasa değişikliği kabul edilemez.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi sonrasında, Kuvayı Milliye döneminde yurdun pekçok yerinde vatanseverler halkımızca toplanan 30 dolayındaki Ulusal ve Yerel Kongrelerde ortaya çıkan “milli irade” beyanından sonra ölümsüz önderimiz Mustafa Kemal tarafından bütün kongrelerin birleştirilerek, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılmasıyla kurulmuş bir HALK CUMHURİYETİDİR.
Bölünemez, paylaşılamaz ve devredilemez egemenliğine “kayıtsız ve şartsız” sahip çıkan milletimiz; İstiklâl Harbi zaferimizle taçlandırdığı mücadele sonunda 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimizi ilan etmiş ve tüm kuvvetlerin tek elde toplandığı monarşiyi tarihe gömerek, 1876 Kanunu Esasi ile başlamış olduğu anayasal yönetim sistemini, iktidarı yasama-yürütme-yargı arasında paylaştırarak kesin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanan “parlamenter yönetim” şeklini benimseyerek çağdaş demokrasiler düzeyine adım atmıştır.
Bazen kesintiye uğramış olsa da 93 yıldır sürdürdüğümüz “parlamenter demokratik” yönetimimizin nimetlerinden yararlanarak 14 yıldır ülkemizi yöneten AKP çoğunluk iktidarı bugün; yasamayı işlevsiz, yargıyı bağımlı hale getirecek, demokrasimizin 93 yıllık kuvvetler ayrılığı ilkesi zedeleyecek bir “Başkanlık” hedefli anayasa değişikliğine kalkışmaktadır. Üniter ve merkezi devlet yapımızla bağdaşmayacak olan “Başkanlık” sistemi, DİKTATÖRLÜĞE geçişin ilk adımıdır. Bu adım gerçekleşirse, ülkemiz lâik devlet düzenini kaybedecek, bir din devletine ve ABD’nin isteğine uygun en azından iki bölgeli bir federal devlete dönüştürülerek bölünecektir.
Başkanlıktan diktatörlüğe geçiş
Türkiye gibi imparatorluktan cumhuriyete geçmiş olan devlet modelinde, başkanlık sistemi için bilinmesi gereken çok önemli bir örnek vardır:
Birinci Dünya Savaşından mağlup çıkan Almanya’da 9 Kasım 1918-11 Şubat 1919 arasındaki Geçici Cumhuriyet Hükûmeti Başbakanı Philipp Scheidemann’ın 9 Kasım 1918 tarihinde cumhuriyetin kurulduğunu ilan etmesi ile başlayan ve Ocak 1919’daki seçimler sonucunda Weimer kentinde toplanan kurucu meclisi “Alman Ulusal Meclisi”nin hazırladığı anayasa 11 Ağustos 1919’da kabul edilerek Almanya İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e geçmiştir.
Komünistler dahil bütün sol kanat meclisten dışlandı. O yıl içinde halkın bütün demokratik haklarına son verildi ve Führer’e kayıtsız şartsız itaat dönemi başladı. Bu kanun ile Reichstag’ın tüm yetkileri dört yıl süre ile kabineye devrediliyor ve çalışmalarına bu süre için ara veriliyordu. Ancak böyle bir kanunun onaylanması için parlamentoda üçte iki çoğunluk kararı gerekmekteydi. Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi tutanaklarına göre oylamanın yapılacağı gün parlamento Hitler’in milisleri SA’lar tarafından kuşatılmış, bazı sosyal demokrat parlamenterler içeri alınmayarak, Hitler’in Nasyonal Sosyalist Partisi baskı ile Reichstag’da çoğunluğu sağlamıştır.
Böylece Reichstag’da Nasyonal Sosyalist Partinin çoğunlukta olması, cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığın tek elde bütünleşmesi ile fiilen bütün yasama ve yürütme yetkisi Hitler’in elinde toplandığından, Cumhuriyet fiilen ve hukuken ortadan kalkmış, Hitler, Weimar Anayasasının cumhurbaşkanına verdiği bütün yetkileri sonuna kadar kullanmıştır. Hitler anayasasının özellikle;
– 46. maddesi ile verilen, “bütün memurların (Beamte) atanması ve azledilmesi” yetkisini kullanarak devlet kadrolarını kendisine biat edenlerle doldurdu.
– 47. maddeye göre Alman silahlı kuvvetlerinin tam yetkili başkomutanı oldu.
– 48. Madde [1] ile devletin yükümlülüklerine yerine getiremediği veya kamu güvenliğinin tehlikeye düştüğü hallerde Silahlı Kuvvetleri kullanma yetkisini fütursuzca ve sonuna kadar kullanarak orduyu halkın muhalif kesiminin üzerine sürerek, faşist Almanya diktatörlüğünü kurdu.
Silahlı Kuvvetleri kullanma yetkisini eline alan Hitler, tek yetkili olarak, diğer devletlere savaş açarak insanlığın karşılaştığı en büyük felaketin yaratıcısı oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni bekleyen tarihi görev
Türkiye Cumhuriyetini kuran parti olarak CHP’nin önünde, cumhuriyetimizin bir “tek adam diktatörlüğüne” dönüştürülmesi gibi yakıcı tehlikeyi göğüslemek için tarihi bir görev bulunmaktadır. Bunun için:
Haluk DURAL
Millî Merkez Genel Sekreteri, 2.12.2016
* * *
Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı Hüseyin Alpay el değiştiren belediyelerde işten çıkarmalar yaşandığını ve taşeron işçilere kadro verilmesi […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de yaptığı basın toplantısında 9. Yargı Paketine yönelik görüşlerini dile getirdi. 8. […]
“Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP […]
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e tebrik ziyaretinde bulundu. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı […]
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 Mart ayı sonu itibarıyla İzmir’de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yılın aynı […]
Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Sn. Ömer Bolat’ın katılımı ile […]
Yetimi Yoksulu Gözetenler Derneği, 2024 yılı Afrika vacip kurban hisse bedelini 3.000 TL olarak açıkladı. Dernek, bu yıl kurban bağışlarını […]
Muğla Büyükşehir Belediyesi Evde Bakım ekipleri bu hizmetten yararlanan yatağa bağımlı ve engelli vatandaşlara evlerinde reçete yazabilecek. Muğla Büyükşehir Belediyesi […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TÜRKPA heyetiyle İsviçre’nin Cenevre şehrine gitti. Türki devletlerin bir araya geldiği etkinliklere katılan […]
17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...27 Nis 2024 0
GENÇLER ‘GEZİ İSTANBUL’ İLE ŞEHRİ DOYASIYA GEZECEK İBB, İstanbul’un tarihi ve kültürel miras alanlarını gençlerle buluşturduğu Gezi İstanbul projesine bu […]