Son güncelleme 29 Nisan 2024 - 00:35
24 Ara 2017 Köşe Yazarları, KÜLTÜR SANAT, Sürmanşet 2
Toplumsal Başkalaşım Kıskacında…
Eskiden sokakta bir şey yemek ayıp sayılırdı. Olur, imkânı olmayan biri görür de canı çekerse diye düşünülür, sokakta oynarken dahi bir poğaçayı ya da içine bir şeyler konmuş bir parça ekmeği dahi annelerimiz elimize vermezdi.
– Gel içeride yemeğini ye, sonra çıkıp oynarsın, arkadaşlarına ayıp olmasın, denirdi.
Lokantaların camlarında içerisi görünmeyecek şekilde tel üzerine gerilmiş tül perde olurdu. Böylece içeride kim ne yemek yiyor görünmez, sokaktan geçenlerin canı çekmesin diye azami gayret gösterilirdi.
Ya da bir yere gittiğinizde, orayı eşinize dostunuza anlatırken, yeme içme konusuna girerseniz edeplice uyarılırdınız:
– Yediğin içtiğin senin olsun, sen gördüklerini – gezdiklerini anlat diye…
Yemek yerken ekmek kırıntısı ya da eski adıyla ‘furda’ yere dökülmesin, sonra bereketi kaçar denirdi. Bu nedenle de sofra bezi veya peçete benzeri büyükçe bir örtü üzerinde yemekler yenilirdi ki, ekmek kırıntıları yere dökülmesin de, yiyeceklerimizin bereketi kaçmasın.
Yemeğe oturmadan mutlaka eller yıkanırdı ki, günlük iş gailesi içerisinde pis bir şeyleri tuttuysak yiyeceklerimize o ellerle dokunduğumuzda mikrop kapmayalım da hasta olmayalım denirdi. Bu arada bunun töresel ve dini olarak yemeğe oturmadan ve yemekten sonra da mutlaka ellerin yıkanacağı kuralı vardı. Vardı diyorum, çünkü artık yok…
Bunlar geçmişte kaldı.
Geçmiş dediğim de öyle Osmanlı – Selçuklu dönemi filan değil ha, 15 – 20 yıl kadar öncesinden bahsediyorum. Şu an yaşı 35 ve üzeri olanlar sanırım bu dediklerimi hatırlamışlardır…
Eskiden sokakta açıktan simit yemeği dahi ayıp gören ve 1 lira 25 kuruşluk simidi alamayan olabilir, canı çeker de ayıp olur diye düşünen milletin çocukları artık, yol kenarlarında kaldırım üzerine atılmış masalarda yanından gelip geçenlere aldırmadan kebaptır, köftedir lupur lupu mideye gönderiyor. Fakir fukaradan biri ya da bir dilenci yanına geldiğinde de önce azarlayıp, ardından garsonlar vasıtasıyla gereği yapılıyor…
Lokantaların yerini ‘Restoranlar’ alınca, camlar fora olduğu gibi, binaların dış cephesi ve vitrinleri de tok adamı bile acıktıracak enfes yemek fotoğraflarıyla donanıverdi…
Artık gezilen yerlerin fotoğraflarını facebuk’a, integram’a ve tviter’e atarken en önemli ayrıntı: Yenilen yöresel yemeklerin başında, fotoğraflar oluyor…
Görgüsüzlüğün bu kadarına pes dedirtircesine de; ‘Soframız hazır, buyurun’ diye de sanki 500 kilometre ötedeki ahbaplar gelebilecekmiş gibi bir de ukalalık yapılıyor.
Şimdi ayakta gezerken bir şey yemek artık ‘in’ olunca, mecburen sofra bezleri de ‘out’ oluyor. Bu arada ekmek kırıntısının bereketi, bunların sofradan özenle toplanıp kuşlara verilmesi filan da tarihteki yerini alıyor. Bereket mi?
O da neymiş, kaldı mı ki?
Artık yemekten önce eller yıkanmıyor, ama yemekten sonra ıslak mendille kibarca dudaklarda kalan yağlar temizleniyor. Bu da bir şeydir tabii. Avrupalıların tuvalet kültürü olmadığı için parfümü icat etmeleri gibi bir şey, ama olsun…
İş vatan millet, din iman, insan hakları eşitlik konularına gelince mangalda kül bırakmayan bir toplum için bu da bir şeydir.
Biz mi başkalaştık, yoksa her şeyi boş vere, boş vere bu hale mi geldik?
Hani eski bir şarkı derdi ya:
“Boş vere boş vere ne hale geldik?”
“Her yüze güleni biz dost bildik”
“Geçti aylar, geçti, geçti yıllar…”
“Neredeydik, nerelere geldik!”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, çevreci, yüksek teknolojilerle donatılmış, 420 yolcu kapasiteli, yüzde 100 elektrikli metrobüsün test sürüşüne tanıklık etti. Test […]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından düzenlenen Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, rekor bir katılımla yapıldı. […]
Küçükçekmece ilçesi, Fatih Mahallesi’nde bulunan Menekşe Sahil Parkı’nda yaşanan ölüm olayıyla ilgili soruşturma başlatıldı. İBB Park Bahçe ve Yeşil […]
Elektrik Kontrol ve Kumanda Panosu Sektöründe Faaliyet Gösteren Bazı Teşebbüsler Hakkında Soruşturma Açıldı Güç ve dağıtım transformatörü sektöründe faaliyet […]
Rekabet Kurulu, atık kağıt geri dönüşümü alanında faaliyet gösteren teşebbüslerin, atık kağıt ihraç etmek isteyen teşebbüslere ihracat için gerekli belgenin […]
Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı Hüseyin Alpay el değiştiren belediyelerde işten çıkarmalar yaşandığını ve taşeron işçilere kadro verilmesi […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de yaptığı basın toplantısında 9. Yargı Paketine yönelik görüşlerini dile getirdi. 8. […]
“Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP […]
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e tebrik ziyaretinde bulundu. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...28 Nis 2024 0
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, çevreci, yüksek teknolojilerle donatılmış, 420 yolcu kapasiteli, yüzde 100 elektrikli metrobüsün test sürüşüne tanıklık etti. Test […]
Bir de șu vardı : Bakkaldan, manavdan bir şey alındığı zaman, kese kağıdına konurdu bașkaları görmesin diye.
Özellikle herkesin alamayacağı gıda maddeleri özenle muhafaza edilirdi eve götűrűlűrken…
Çok doğru üstadım. Ne değerlerimizi kaybetmişiz…