Son güncelleme 1 Mayıs 2024 - 23:44
03 Eyl 2020 Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Manşet Yanı, Politika, Sürmanşet 0
Prof. Dr. Ata ATUN, Kıbrıs İlim Üniversitesi
Çocukluğumdan bu yana, büyüklerimden çoğu zaman duyduğum “Tarih tekerrürden ibarettir” sözünün ne anlama geldiğini, yirmili yaşların ortasında milletvekili seçilince anlamıştım.
Tüm yaşadığımız politik olaylar hep, tarihin farklı bir şekilde aynı ana tema ile tekrarlanması şeklindeydi. Hala da tarihin tekrarı farklı şekil ve içeriklerde devam ediyor.
O dönem Avrupa’nın güçlü devletleri olan Rusya, İngiltere ve Fransa, 1821 Mora İsyanının Osmanlı İmparatorluğu tarafından bastırılmasından sonra, 1827 yılında kendi aralarında bir toplantı düzenleyerek, Osmanlı İmparatorluğunun idaresi ve yönetimi altındaki Balkan topraklarında yaşayan Hristiyan nüfusa bağımsızlık kazandırılması kararını aldılar. Bu kararlarını uygulamaya koymak için Hristiyanlık dinini de işin içine sokarak zincirleme bir başkaldırı operasyonunu uygulamaya koydular. Hedefleri, öncelikle bölgede yaşayan Helen ırkından olanlara, Yunan Krallığı adı altında otonom bir yapı kurmak ve bölgenin -yok edilerek veya göçe zorlanarak-, Türklerden arındırılmasıydı.
Önce aldıkları bu kararı Osmanlı Devleti’ne ilettiler. Padişah, dönemin Avrupalı güçlü devletlerinin bu kararını reddedince, İngiltere, Fransa ve Rusya deniz filolarını birleştirerek adeta bir Haçlı Donanması oluşturdular ve hiçbir sebep yokken 20 Ekim 1827 tarihinde Navarin’de Osmanlı Devleti’nin donanmasına saldırdılar. Navarin Deniz savaşı Osmanlı Donanmasının yenilgisi ile sonuçlandı. Osmanlı Devleti uluslararası hukuk sayılabilecek meşru zeminli hak arayışında, zararının tazmin edilmesini talep edince de Rusya Osmanlı Devleti’ne savaş açarak yanıt verdi. Osmanlı Devleti bu savaşı da kaybetti. Rusya Erzurum ve Kars’ı işgal edip Trabzon’a doğru ilerlemeye başlayınca, Osmanlı Devleti Prusya İmparatorluğunu aracı koyarak Rusya’dan barış istedi. Kısa süren müzakerelerden sonra Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Edirne Antlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın içeriğinde Mora yarımadasında bağımsız bir Yunan Krallığının kurulması da yer aldı.
Bugüne gelecek olursak değişen bir şey yok. Yunanistan, annesi AB, üvey babası ABD olan, 5 yaşında şımarık bir çocuk gibi davranıyor. An itibarı ile 2011 yılında ekonomik bataktan kurtulmak için AB’nin 2060 yılına kadar geri ödenmesi koşulu ile verdiği borcu, 2100 yılına kadar bile ödeyemeyecek kadar mali açıdan kötü durumda. Donanmasının ortalama yaşı 22 ve yaşlılıktan savaşamayacak kondisyonda. Hava Kuvvetleri de aynı durumda. Fransa’dan 20 değil, 10 tane bile savaş uçağı alacak parası yok. Tek bir yöntemi var, o da 2011 yılından aynen AB’ye yaptığı gibi, taksitleri ödeme sözü verip tutmamak ve Fransa’yı dolandırarak savaş uçağı sahibi olmak.
Bu nedenle de Türkiye’den Ege ve Akdeniz’de taviz koparmak için Yunanistan ve gayrimeşru kardeşi Kıbrıs Rum Yönetimi, bazen ayrı ayrı, bazen de birlikte her kapıyı çalmaktalar ve iki asır öncesinde yaşandığı gibi arkalarına Haçlı güruhu toplayıp, güçlülermiş, arkalarında birçok ülke varmış gibi hava yaratmaya çalışmaktalar.
Dünyanın üç kutbunu oluşturan ABD, Rusya ve Çin, bölgesel ekonomik ve enerji çıkarlarının Türkiye olmaksızın gerçekleşemeyeceğinin bilincindeler. Bu nedenle uzun vadede Türkiye ile düşmanlığın Yunanistan’a kazanç yerine felaket getireceği kesin.
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İstanbul’un 11 bin 500 noktasında internet erişim hizmeti İBB WiFi’da kota sınırlaması kalktı. İstanbullular artık Türkiye’nin en büyük ücretsiz internet […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) […]
TÜRK-İŞ tarafından bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlaması Bursa’da yapıldı. Haberi Paylaşabilirsiniz sevgili emekçi kardeş Konfederasyona […]
Kıbrıs’ın Sahibi Biziz Prof. Dr. Ata Atun Bir dönemin ağızlardan düşmeyen cümlesiydi bu. Arkalarını Atlantik İttifakına ve Hristiyan dünyasına […]
Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, 3. mutluluk reçetesini de yazdı Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev […]
ANKARA- 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı […]
İktidardaki AK Parti ise 2. çıktı. Üstelik TBMM’de çoğunluğu da yok. MHP bastonuyla yürüyor. Türkiye bu iktidarla artık huzuru […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...01 May 2024 0
Hızlı tüketim malları sektöründe pil tedarikçisi olarak faaliyet gösteren Duracell Satış ve Dağıtım Limited Şirketi’nin alıcılarının yeniden satış fiyatını belirlemek […]