Son güncelleme 3 Mayıs 2024 - 14:27
19 Tem 2015 Konuk Yazar, Köşe Yazarları 0
Taşlar değil, yapılan işler anıtları meydana getirir.
(J.T.Motley)
Maddeye yaratıcı gibi yaklaşmak sanatı özgür kılmakla mümkün…Sanırım yine Emre Kongar’a ait ifadeydi. Üniversite okuduğum yıllardaki bir kitaptan..O yıllarda yakın bir komşumuz vardı Adam benim de doğduğum aynı kenar bir mahalleden çıkıyor NASA’da çalışıyor. Yerel gazetelerden birinde röportajı çıkıyor. “Bilim adamı olmaya nasıl karar verdiniz?” diye sormuşlar. Not almışım şöyle diyordu: Bilim adamı olmaya yönlenmem, üniversite okuduğum ortamın getirdiği bir sonuçtur. Yoksa hiç kimse bilim adamı olacak diye dünyaya gelmez”. Oysa çağdaş insan değerlerini insan onuruna saygı sevgiyi eğitimde eşitlik, özgürlük, üretken ve yapıcı tartışma ortamını savunan insanları toplum olarak anlayabildik mi, Server Tanilli gibi bir aydının çektiği acıları unutmak mümkün mü?
İşte Mir İşte Uluslararası Uzay Üssü… Binlerce yıl mağaralarda yaşayan insanlık bilmediği yerlere ulaşma cesareti gösterebilir miydi adım bile atamazdı herhalde. Günümüzde bu cesareti gösteren bilim insanları belki de milyonlarca yıl sonra yeryüzü dışında da yaşam ortamı yaratmayı başardılar.
Binlerce yıl sonra insanın en temel gereksinimi sayılan barınma sorunu tam olarak çözülmemişken günümüzde bazı araştırmacılar kentlere ilişkin olarak “küresel köy” ifadesini kullanıyorlar. Onlara göre ulus, devlet gibi kavramlar yerine zihinsel ve mekansal dönüşüm merkezleri olarak kentler ön plana çıkmaktadır. H.Spenser de gibi bireyci, işlevsel ve salt ekonomik açıdan ele alınan kentleşme olgusu halbuki M.Faucault’un deyişiyle “biyo-iktidar” yoluyla yani iletişim ve bilgi ağlarıyla kontrol edilebilir hale geliyordu.
El oğlu uzaylarda yaşam alanları yaratmışken… Bir şeyin tabu olması için anlaşılması değil anlaşılmaması şarttır diyordu Kemal Tahir. Karl Marx da, “Görünen gerçek olsaydı bilimlere gerek kalmazdı.” Eğer bilgi olmasaydı artık yapay uydular nasıl gerçek olabilirdi. Tarihçi Fernand Braudel Uygarlıkların Grameri isimli bir kitap yazar ve şöyle der: “Yollar neredeyse şehirler oradadır.” Ne yazık ki bir uygarlık gelişim ölçüsü olan nesneler bizde hala salt bir politika malzemesi sayılabiliyor. Düne kadar karşı çıktıkları olguları bugün büyük bir iştahla savunabiliyorlar…
Düşünmeden, acımadan, utanmadan
yüksek kaleler kurmuşlar dört yanıma.
Umutsuzluk içinde böyle hep
bir şey düşünmez oldum alınyazımdan başka.
Dışarıda görülecek bir sürü işim vardı
ben nasıl sezmedim kaleler kuruldu da.
Ses seda işitmedim çalışan işçilerden
habersiz kapadılar beni dünyanın dışına.
Böyle sesleniyor C.Kavafis. Yüksek yüksek tepelerden kaya ve ağaç oyuklarından düzlüklere inip yerleşik yaşama geçen insanlık neden yeni baştan etrafına duvar ördükleri kaleler, şehirler kurdu. İklimler değişip yeni bitkiler, yeni hayvanlar, yeni eşyalar, yeni evler ortaya çıktıkça insanlık doğaya daha kolay uyum sağlayıp kontrol altına alma olanağına kavuştu. Ama kendi çevresine de duvarlar örmeye başladı.
Yaklaşık 20 büyük uygarlığa beşik olan Anadolu için; Anadolu mozayiği deyimini kullanıyor Veli Sevin de (Anadolu Arkeolojisi). Coğrafyası farklı , doğal kaynakları farklı uygarlıklar inşa ede ede bugünlere ulaşmış renkli bir tablodur Anadolu… Ne yazık ki altını bulup işleyen ve parayı icat eden coğrafyada da bununla birlikte büyük kale kentler (sitadel), zengin ticari koloniler, bey sarayları kuran insanlar süs eşyalarını ve silahları da keşfetmişti…
Halil inalcık (Devleti Aliye) Bursa’nın 15 ve 16. yy da Ortadoğu’nun en önemli ticaret ve sanayi merkezlerinden biri olduğunu belirtiyor (S.268) Ancak ipekli dokumacılık gelişmesine rağmen bunu sürdüremediğini belirtiyor:
Geçmiş zamanlardan kalan aydınlık
İpek gecelerine iner sel gibi.
Yıldızların koynunda erir aydınlık
Yeşil rengi bir darbımesel gibi.
İlhan Geçer’in bu şiirinde kalan mısra şimdi: İpek ve yeşil…Her ikisini de çoktan unuttuk halbuki. İki vefalı dost gibi terkettiler bizi. Gelelim ipek tenli yeşil dokulu Bursa’ma. Nerede… Uygarlıklar mozayiğinin zümrüt yeşil coğrafyası.
Yaşamsal izler, ilk gerçek buluntular Bursa’dan çok uzakta ve geç neolitik çağa aitlerdi. İznik Gölü batı kenarında Ilıpınar höyüğünde ve Yenişehir ovası Menteşehöyükte yapılan kazılar 8 bin yıl öncesine işaret ediyordu. Göçebe çiftçi ve yerli balıkçı kültürlerini belgeleyen izlerdi bunlar. Her biri bir su kenarında deniz kıyısına yakın kurulmuşlardı. Basit, sade…
Hitit beyleri, Frig (Phryg),Urartu ve Lidya krallıkları kurulmuş sırayla. Antik çağların merkezi devletleri de kimi zaman dost kimi zaman istilacı olmuşlar birbirlerine sonrakiler gibi. Antik çağın bitimi Yunan kolonilerinin ve göçmen kavimlerin (Bithynia) )dağılması ve dinsel çatışmaların üzerine kurulan Roma-Bizans devleti ile kapanıyor. Osmanlı beylerinin ılgar boylarının kuvvetiyle kurduğu Osmanlı Devleti tarih sahnesinde yerini alıyor…
bizanslı bir duvar
osmanlı bir çınar
dağların etekleri tutuşmuş
yanar ha yanar
sebillerde su
ocaklarda kül
say ki bir yürektir
yarası derin
kanar ha kanar
Hüseyin Yurttaş “Bursa düşleri”nde geçmişin izlerini arıyor. Her şiirde olduğu gibi şaire hem daüssıla hem hüzün veriyor bugünkü Bursa…
Bursa’da iki nitelik iç içe geçmişti. Biri uzun zaman bir beylik merkezi olarak öbürü dinsel, söylencesel ve mistik olarak yönetsel ve mekansal özellikleri iç içe barındırıyordu. Tıpkı antik dönem höyüklerinde olduğu gibi o nedenle Bursa’da da bugün geçmişinin izlerinde bu kültürlerin yaratımları iç içe yaşar. Bir köşede bir Yunan sunağı öte yanda Bitinya mezarı Bizans’a ait bir kilise ve sur Osmanlı yapısı cami ve türbe hep beraberdir. Tabii günümüzün kah beton ve camdan yapılarıyla kah sonradan görme taşlarla asıl kimliği iğdiş edilip de birbirine karışarak…
Eskiden tüccarlar ve soylu sınıflar kentin merkezinde yaşarmış şimdi tersi. Aklıma Balibey geliyor, bu yüzden şu repliği hiç unutmam. Belphégor’un Hayaleti’nde dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Louvre Sarayı’nın Mısır uygarlığı galerisinin girişine yapılan cam piramitten geçerken şöyle diyordu Müfettiş Verlac (Michel Serrault) : “Buraya ne yapmışlar böyle Disneyland gibi olmuş Birgün burası Amerika gibi olacak.”O yüzden (Cafeler- AVM’ler dikerek üstelik) yıkım ve sürgünler (yani gentrifikasyon) sur diplerindeki kent yoksullarına yazgı olmamalı. Elbette tarihsel mekanlar ile barınma hakkı ikisi de korunabilirlerdi.
Tarihçiler her taşın bir ruhu vardır der. Ve surlar… Surlar boyunca yürürseniz siz de göreceksiniz… Eski Bursa’nın hallerini…
Düşünmeden, acımadan, utanmadan
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.
Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;
oysa yapacak bunca şey vardı dışarda.
Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar.
Ama ne duvarcının gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.
(Constantino Kavafis)
İl valisi Seddar Yavuz, Hıdırellez Bayramı Kutlama Mesajı Yayınladı. Vali Vali Yavuz Mesajında; Hıdırellez Bayramı soğuk kış günlerinden sonra baharın […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İflah Olmaz İyimserlerin Eğitim’de Alternatif Yolculuğu Devam Ediyor… Kurulduğu günden itibaren çocuk haklarını hayata geçiren, katılımcı demokrasiyle yönetilen, ekolojik […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İstanbul’un 11 bin 500 noktasında internet erişim hizmeti İBB WiFi’da kota sınırlaması kalktı. İstanbullular artık Türkiye’nin en büyük ücretsiz internet […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) […]
TÜRK-İŞ tarafından bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlaması Bursa’da yapıldı. Haberi Paylaşabilirsiniz sevgili emekçi kardeş Konfederasyona […]
Kıbrıs’ın Sahibi Biziz Prof. Dr. Ata Atun Bir dönemin ağızlardan düşmeyen cümlesiydi bu. Arkalarını Atlantik İttifakına ve Hristiyan dünyasına […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...03 May 2024 0
İl valisi Seddar Yavuz, Hıdırellez Bayramı Kutlama Mesajı Yayınladı. Vali Vali Yavuz Mesajında; Hıdırellez Bayramı soğuk kış günlerinden sonra baharın […]