Son güncelleme 27 Nisan 2024 - 14:46
29 Kas 2023 Konuk Yazar, Köşe Yazarları 0
Kaos teorisi, matematiksel bir disiplin olmanın çok daha ötesinde, aslında biraz kaotik olması gereken hayatımıza bazen bile bile sabotaj yaptığımıza dair de bir perspektif sunuyor bizlere…
Ne demek şimdi bu diyenler mutlaka olmuştur;
Demem o ki,
Kaos teorisi basit bir olayın bile büyük ve öngörülemeyen sonuçlar doğurabileceği fikriyle başlar.
Ve,
Matematikteki bu teori, doğadaki düzensizlikleri ve karmaşıklığı anlamamıza yardımcı oluyor.
Peki kaos teorisi yaşantımıza nasıl sirayet etmekte, hiç düşündünüz mü?
Günlük hayatımızın her anında, aslında kaosun izlerini bulabiliriz.
Bir kahve dükkanındaki sıra, trafikteki hareketlilik, hava durumu değişiklikleri ya da gün içindeki ani kararlarımız- hepsi kaosun etkisi altında…
Hayatımıza beklenmedik renkler katan, bizleri tekdüzelikten uzaklaştıran da bu küçük, küçücük değişiklikler değil midir zaten?
Belki de bir şeyin plana uymaması, olayların beklenmedik bir şekilde harmanlanmasıdır hayatımızı daha heyecanlı ve yaşanabilir kılan şey…
Kısacası kaotik durumlar, kendi içinde anlam ve güzellik barındırır.
Bu esnada,
Kaos teorisi ile ilgili bilinen en yanlış bilgi, kaosun bir düzensizlik olduğudur.
Bilakis evrende gelişen her olay bir düzen sonucu oluşuyor,
Lakin bizlere karmaşık gelen şey bu düzenin insanlar tarafından tahmin edilemez olması…
Gerçek şu ki,
Sıkı sıkı planlar yapmak ve onlara ölümüne sadık kalmaya çalışmak bu düzenin karmaşıklığına çomak sokmak gibidir.
Bu biraz teknik girişten sonra,
Prof. Dr. Sinan Canan’ın İnsanın Fabrika Ayarları (İFA) – Beden kitabından bir alıntı ile devam edeceğim,
Çünkü,
Sinan Hoca “Kaos Teorisi ve Düzensizlikteki Güzellik” bahsini o kadar güzel anlatmış ki …
Kaos, fizik ve doğa bilimlerinde günlük yaşamda bildiğimizden çok farklı anlamda kullanılan bir terim…
Zira kaos doğa bilimlerindeki anlamıyla:
sistem veya davranışlara verilen bir isimdir.
Tam bilimsel adı “kaos teorisi,
Ve,
Bu teorinin kitabi tarifi, “kompleks dinamik sistemler inceleyen bir matematik dalı” ‘dır aslında.
1960’lı yıllarda bugün bildiğimiz anlamda temelleri atılan kaos teorisi ve ilişkili alanlar,
Tabiattaki hemen tüm sistemlerin aslında anladığımız düzen kavramından çok farklı bir şekilde işlediğini bizlere gösterdi.
Hala da yeni bulgularla bu hayret verici ve kavranması zor bilgiyi hazmetmeye çalışıyoruz.
Burada teknik detaylarına girmeyeceğimiz kaos teorisi ve kaos bakış açısının bize öğrettiği şey,
Tabiatın bildiğimiz anlamda bir “düzen” ortaya çıkartma zorunluluğu olmaması,
Hatta yeknesak düzeni her daim sabote etmesi,
Ve,
Tabiatın “rastlantısal” olmaktan öte, girift ve kaotik bir tarzda davrandığı önerisidir.
Fransızcada “sabot” şeklinde yazılıp, dilimize “sabo” olarak geçen kelime esasen yekpare tahtadan oyulmuş köy çarığının adıdır.
Günümüzde ise doktor-hemşire terliğini anlatır; gerçi artık ahşap tabanlı sabolar yerine daha ziyade Crocs terlikler kullanılıyor.
Fransızca kökenli “sabotage” fiilinin de sabo terlikler ile yakın ilişkisi var…
Bir söylenceye göre köylülerin bu tahta çarıklarla kasten gürültü çıkararak, ortalığı birbirine katarak yürümelerini anlatmak için kullanılmış.
Başka bir hikâyeye göre ise sabotaj kelimesinin kökeni,
Fransız İhtilali esnasında üretimi sekteye uğratmak amacıyla işçilerin makinelerin dişlileri arasına bu tahta terlikleri sıkıştırarak durdurmalarına dayanır.
Etimolojik köken her ne olursa olsun “sabotaj” eyleminde bir “baltalama” fikri olduğu kesin.
Aslında “sabotaj” ‘ı grevden veya isyandan ayıran en temel özellik, bir sistemi kesintiye uğratmadan, alttan alta çökertme çabasıdır.
Örneğin…
İşçiler grev yapmak isterlerse çalışmayı doğrudan keserler.
Lakin,
Sabotaj durumunda çalışmaya devam eder,
Ve,
İşi yavaşlatarak, makineleri gizlice bozarak sistemin altını oyarlar.
Tıpkı tahta sabonun içini oyar gibi…
Kaos teorisini biraz yakından tanıdığınızda hayatınızla ne kadar yakından örtüştüğünü hayretle fark etmeniz çok muhtemeldir.
Zira gerek kişisel yaşamlarımız gerekse etrafımızdaki fiziksel dünyanın “doğal” davranışları,
Çoğu zaman bizim “beklenti” ve “düzen algımız” ile uyumlu değildir.
Bugün tabiatın ana işleme mantığına biz bilimde kaos diyoruz.
Bedenlerimiz ve zihinlerimiz de dolayısıyla milyonlarca yıldır,
Kaotik bir dünyada ve kaotik koşullar içerisinde evrilip yoğrularak bugünlere gelmiş olmalı.
Bir başka deyişle kaos, zihnimizin alışık olduğu ve içinde programlandığı ana sistemdir.
İnsanoğlu analitik aklını kullanmaya başladığından beri
Tüm medeniyetini bugün adına “düzen” (order) dediğimiz bir beklenti üzerine inşa etti.
Elbette bunların birçoğu oldukça faydalı seçimler.
Örneğin…
Filmlerin sinemalarda “kaotik” saatlerde gösterildiğini,
Veyahut,
Uçakların havaalanına belirgin bir zamanda değil de hasbelkader herhangi bir zamanda,
Hatta herhangi bir günde indiğini düşünün.
Mesela kışın soğuk, yazın da genellikle sıcak olur,
Ancak,
Doğanın kuralları içerisinde yemek bizdeki gibi saatli gelmez.
Havanın nasıl olacağı çok önceden belli olmaz.
Gerçek şu ki,
Hala günümüzde ancak en fazla 5-6 günlük isabetli hava tahmini yapabiliyoruz.
Tehlikenin ne zaman geleceği çok önceden kestirilemez.
Kısacası tabiat,
Bizim algımıza göre “düzensiz” ‘dir.
Düzenli bir hayat yaşayan insanlarda bile,
Bazen hiç olmayacak saatlerde acıkma, cinsel arzuların uyanması yahut şöyle tatlı bir uyku basması söz konusu olabilir.
Bedenimiz de öyle saat gibi çalışmaz pek, buna hepimiz aşinayızdır.
Zira bu beden ve bu zihin,
Biz ne kadar düzenli ve sistemli yaşarsak yaşayalım temelde kaotik bir tabiata sahiptir.
Günlük faaliyetlerimizde ve zihinsel süreçlerimizde rutinden kaçınmamız,
Arada bir sistemi şaşırtacak beklenmeyen değişikliklere izin vermemiz gerekir.
Az, çeşitli ve aralıklı yemeyi ele alalım.
Yemek listenizi incelikli bir şekilde tasarlayıp sıkı sıkıya buna bağlı kalmanız,
Her gün aynı saatte mesai yapar gibi belli yiyecekleri tüketmeye çalışmanız,
Bir süre sonra bedeninizde ve zihinsel donanımınızda stres oluşturabilir.
Çünkü,
Metabolik hızınız, besleyici maddelere olan ihtiyacınız, ağız tadınızdaki değişimler birçok faktöre bağlı olarak kaotik bir biçimde değişiklik gösterebilir.
Bazen uyku saatlerinizi değiştirin.
Bazen kahvaltıyı atlayın.
Kimi zaman akşam, kimi zaman öğlen yemeyin.
Birkaç gün vejetaryen, birkaç gün vegan olun, ardından da birkaç gün de et ve hayvansal ürünlerle beslenin…
Her gün aynı şeyleri yemek,
Her gün aynı şeyleri yapmak,
Bedenimize ve zihnimize pek iyi gelmez.
Yaptıklarımız kitabi olarak bize “iyi geldiği bilinen” şeyler olsa bile…
Örneğin…
Hareket iyidir,
Ancak spor salonlarında keyfiniz yerinde olsun olmasın,
Her gün kendini aynı performansı göstermeye çalışmak,
Bedeninizi aşırı zorlayan ve sağlıklı olacağım derken belki de sonumuzu hazırlayan kötü alışkanlıklarımızdan birisidir.
Özetle,
Ne yaparsak yapalım, rutinden kaçınalım;
Kaos teorisi örüntülerini hayatımıza davet edip,
Onu kullanmanın yollarını öğrenelim.
İnsanoğluna arada bir kaçamaklar, arada bir ihmalkarlıklar da lazımdır.
Fazla programlı ve yeknesak bir yaşamın,
Ruh ve beden sağlığımız üzerinde uzun vadede sorunlara neden olabileceğini lütfen aklınızdan çıkartmayın…
Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı Hüseyin Alpay el değiştiren belediyelerde işten çıkarmalar yaşandığını ve taşeron işçilere kadro verilmesi […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de yaptığı basın toplantısında 9. Yargı Paketine yönelik görüşlerini dile getirdi. 8. […]
“Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP […]
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e tebrik ziyaretinde bulundu. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı […]
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 Mart ayı sonu itibarıyla İzmir’de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yılın aynı […]
Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Sn. Ömer Bolat’ın katılımı ile […]
Yetimi Yoksulu Gözetenler Derneği, 2024 yılı Afrika vacip kurban hisse bedelini 3.000 TL olarak açıkladı. Dernek, bu yıl kurban bağışlarını […]
Muğla Büyükşehir Belediyesi Evde Bakım ekipleri bu hizmetten yararlanan yatağa bağımlı ve engelli vatandaşlara evlerinde reçete yazabilecek. Muğla Büyükşehir Belediyesi […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TÜRKPA heyetiyle İsviçre’nin Cenevre şehrine gitti. Türki devletlerin bir araya geldiği etkinliklere katılan […]
17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...27 Nis 2024 0
GENÇLER ‘GEZİ İSTANBUL’ İLE ŞEHRİ DOYASIYA GEZECEK İBB, İstanbul’un tarihi ve kültürel miras alanlarını gençlerle buluşturduğu Gezi İstanbul projesine bu […]