Son güncelleme 3 Mayıs 2024 - 01:57
20 Ağu 2017 Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 0
KAZAN KAYNIYOR
Bu yazıyı hazırlarken yetmiş yaşına girmiş birisi olarak memleket ve millet meselelerini kendimce hep takip ederim. Kırk senesini silip atıyorum, bu kırk seneyi gençliğe vurup duymazlığa veriyorum fakat son otuz yılımı heba edemem. Gördüm ki bu kazan hep kaynıyor, hep kaynıyor. İyi de bu kaynayan kazan’ın altına birileri odunu atmasa kaynama duracaktır herhalde.
Aslında bu kaynayan kazan’ın altına odun atanların yerleri de isimleri de belli, hele hele bu yakın zamanda daha da belli olmaya başladı,. Bundan sonra daha da net olarak Milletimiz ve Müslüman coğrafyasında yaşayanlar bu kirli krizleri çıkaranları tanımaya başlayacak.
Kilavuzu karga olanın, gagası pislikten kurtulmaz.
Bir zamanlar kılavuzu Avrupa olan Saddam Hüseyin’in başına geçen ipten sonra arkasından yazılanlar, “Alaaddin’in sihirli lambası” misali Bağdat yöresinde doğmuş ve batıda rağbet bulmuştur. Kahraman ilan edilen Saddam, komşusu dindaşı İran’la savaşırken Avrupalı kendisini alkışlıyordu.
Eyy,, Avrupa (AB) eşit insanlık değeri, demokratik hukuk devleti, adalet değerlerinin savunmasında samimi isen niçin eyleme geçmezsin?.
Ey İslam dünyası, ne haldesin?
Biz ne haldeyiz?
Ben ne haldeyim?
La havle kuvvete. İlla billah!
Saddam Hüseyin, ülkesini Amerika’ya kafasını da ipe verdi. ABD kendi eliyle büyüttüğü bir diktatörü yine kendi eliyle kendi çıkarları doğrultusunda yok etmiştir. İraklı Hüseyin’le Türkiyeli Abdullah’ın idam konuları çok farklılıklar arz eder. Bu olaylar gizli bir kutu, karanlık bir yol ve çözümü zor bir muammadır.
Bizim milletimiz adaletsizlik ve merhametsizliği bu durumlarda içine sindiremez. Hem tepkisini gösterir hem de üzüntüsünü belli eder. Bir zamanlar bizim ülkemizde de idamlar olmuştu. ”Öylelerini ipe çekeceksin ki diğerlerine ibret olsun, bir daha yapmasınlar.” Halk bunu hep söylese de kimseyi de asmaz.
Hatta zamanımız içinde gençlerin birisi idama giderken sormuşlardı, “son sözün var mı?” O da ”bizi başımızdan mı, ayağımızdan mı asacaksınız” diye sormuş. “Tabii ki başınızdan asacağız” denilince “o zaman başımızı bulun, onu asın” demesi tartışma yaratmıştı. Yani bizi bu konuda kandırdılar, aldatıp hazırladılar, alet ettiler, biz masumuz demeye getiriyor olsa da ip başa geçmiş, iş işten geçmiştir.
Türkiye kanun ve yasaları Abdullah Öcalan için de idam kararı verdi fakat Avrupa Birliği devreye girdi, hepsi Türkiye’ye doluştu; televizyonlarıyla, gazeteleriyle, hukuk adamlarıyla. O günkü üçlü koalisyon Anasol Hükümetine sakın ha, dercesine. Alavere, dalavere; Apo ipten alındı.
Amerika’nın hatta Avrupa’nın bizleri şimdiye kadar parmağında oynattığı aşikârdır. Kendilerinin halledemediği işleri müttefik numarasıyla bize yüklemişler, kendi çıkarlarına dokunmadan “sen yanımda ol, asker ver, üs ver, bizim gizli planlarımıza ses çıkarma”. Baksanıza ABD başkanı George Bush’a göre adalet, “demokrasinin bir gereğidir” fakat aynı adalet Bosna’da binlerce Müslüman’ı katleden Sırp Lideri Miloviç’e uygulanmamıştır, Karadağ’da büyük katliamlar yapan Ermenistan göz ardı edilmiştir.
O halde millet olarak askerimizle, sivilimizle gözümüzü dört açıp uyanık olmalıyız. Saddam için hızla işleyen adelet makanizması, apoya gelince kilitleniyorsa bu bir çitte standart değil midir? Türk askerinin başına çuval geçiren de aynı zihniyetli sistem değil midir?
Saddam’ın idamını onaylayan veya onaylamayan herkesin ortak görüşüne göre bu olay bir dönüm noktasıdır ve ülkemizi yakından ilgilendirdiği muhakkaktır.
Emperyalizmin cadı kazanı kaynıyor, bizler kendi değerimizi bilmezsek, kendi idarecilerimize sahip çıkmaz isek dış güçlerin içimizdeki, hainlerle , işbirlikci çıkarcılarla bizi içimizde dilim dilim, bölme planlarına karşı plan yapamaz isek, kaynayan kazanın altına kimler odun taşıyoru öğrenemezsek kazan daha da şiddetli kaynayabilir.
İslam ülkelerinin başlarına bakın,
hep bu cadı kazanında kaynamıştır.
Enver Sedat,
Saddam Hüseyin,
Muammer Kaddafi
(Mısırlı Lider), İran Şahı Şah Rıza Pehlevi gibi -bilemediklerim hariç-. Sıra Türkiye’ye gelmişti ki,! burada başka şeyler oldu, bizde anlamakta zorlandık. Rahmetli Adnan Menderesin idamı sonra Turgut Özal’ın ölümü ve daha sonra Türk siyasetine taze kan getirecek karizmatik bir genç lider Muhsin Yacıcıoğlu’nun bilinmedik bir kör oyunla ortadan kaldırılması…
Gelelim Türk milletinin %52 oyuyla iş başına gelmiş bir partinin liderine. Bu herhangi bir partilerimiz veya liderleri’de olabilirdi: Bu kaynayan kazan “ bunlar için de hazırdı” fakat milletimiz bu oyunu fark etti, Recep Tayyip Erdoğan’a kurulan oyunu bozdu. 15 Temmuz 2016 bunun en bariz ve net bir şahididir. Aslında şahıslara gibi görünen bu suikastlar, şahıslara değildir, onların adına o,ülkenin insanlarına yapılmış bir kötülüktür, şahıs ölür, gider fakat millet uzun zaman sürünür, fakr-i zaruret içinde yaşar, Hiç mi hiç düşünmüyoruz. Bu Avrupa ülkelerinin paraları bizim paramızdan neden değerli? Neden devamlı hep bizden her konuda ilerdeler, yoksa biz mi aptalız ki böyle oluyor? Hayır, hayır, biz aptal falan değiliz de onların kuracakları oyunlarının karşısında oyun kuracak siyasetcilerimizin zayıflığından faydalanıyorlar.
Biz millet olarak bu öngörülü çalışmaları kimler yaparsa yapsın desteklemeliyiz, yazılarını takip edip kitaplarını okumalıyız.
Şubat 2007 senesi daha Suriye krizi falan ortada yok, 1992 körfez krizi diye adlandırdıkları Körfez savaşı kimlerin arasında çıktı, krizi kimler yarattı, kimler haklı, kimler haksız incelediğimizde.
On sene önce Anadolu gazetesinde yazdığım “Kazan Kaynıyor” yazımızda vurguladığımız önemli hatırlatmalar bu gün gerçeğin taa kendisi değimlidir her ülkenin değil sadece İslam coğrafyasında ki, idarecileri ve yöneticilerinin içinde bulundukları bir kumpastan öteye değildir. Biz Türkler Cumhuriyet ve parlamenter sistemi kuranlara, M.Kemallere ve onu sözde değil özde destekleyip daha da muasır zirvelere taşıyan devlet adamlarımıza minnettarız. Şimdiye kadar bizi Saddam’dan da Kaddafi’den de beter hale getireceklerdi. Allah’a şükür ki milletimiz sağduyulu, idarecilerimiz vatan sevdalısı. 15 Temmuz 2016 günü kaynayan kazanda kim bilir ne kafalar paça yapılacaktı. !…
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İflah Olmaz İyimserlerin Eğitim’de Alternatif Yolculuğu Devam Ediyor… Kurulduğu günden itibaren çocuk haklarını hayata geçiren, katılımcı demokrasiyle yönetilen, ekolojik […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İstanbul’un 11 bin 500 noktasında internet erişim hizmeti İBB WiFi’da kota sınırlaması kalktı. İstanbullular artık Türkiye’nin en büyük ücretsiz internet […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) […]
TÜRK-İŞ tarafından bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlaması Bursa’da yapıldı. Haberi Paylaşabilirsiniz sevgili emekçi kardeş Konfederasyona […]
Kıbrıs’ın Sahibi Biziz Prof. Dr. Ata Atun Bir dönemin ağızlardan düşmeyen cümlesiydi bu. Arkalarını Atlantik İttifakına ve Hristiyan dünyasına […]
Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, 3. mutluluk reçetesini de yazdı Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...02 May 2024 0
İstanbul’da binlerce konut inşa eden İMC Turizm İnşaat, Edremit Körfezi’nde ilk projesini Burhaniye Ören Ayaklı mevkisinde ‘Şefika Hanım Evleri’ projesini […]