Son güncelleme 1 Mayıs 2024 - 23:44
İki göz odalı mutluluklarımız vardı bizim.
Bir çatının altında beraberce yaşadığımız.
Sene kaçtı bilmiyorum ama zaman huzurlu olduğumuz zamandı, biliyorum.
***********
Kahvaltı faslımız vardı, bir sofranın başında anne babamızın bakışları altında toplandığımız.
Beraberce kahvaltı edip, içtiğimiz çayın tadını aldığımız,
Tahta bir masanın üzerinde plastik dal desenli bir tabağın içinde zeytinlerimiz,
Hemen başköşede sarı teneke kutuda ise Vita yağı dururdu.
***********
Mahallemizin bakkalından alıp da yağlı kâğıda sardırıp sofraya getirdiğimiz
Umut diye beslendiğimiz beyaz peynirimiz vardı bir de hiç eksik olmayan.
***********
Gözlerimiz televizyonda değil, sofrada olurdu, sessizliği katık eder, sofranın bereketini başka taraflara kaçırmazdık.
Tabak çatalın sesini televizyon kanallarının bastırmadığı sofralarımız vardı bizim.
Ne kadar kalabalık olursak olalım sofraya ne konulursa konulsun doymadan kalkmadığımız bereketimiz vardı,
Dua ile başlayıp şükür ile bitirdiğimiz.
***********
Okula gitmek için uyandırıldığımızda sobanın üzerinde kaynayan çayın sesini duyardık çalar saat niyetine
Beyaz yakalı siyah önlüklerimiz vardı bizim sınıfa girmeden sınıflandırılmadığımız.
Okula giderken ne marka giysem diye değil,
”ne giysem de okula gitsem” diye dertlendiğimiz kıyafet derdimiz vardı o zamanlar.
***********
Beslenme kaplarımız vardı mesela,
Henüz bir kâğıda listelenmemiş olan, onun yerine evde ne varsa herkesin durumuna göre davranacağı
Olanın olmayanla paylaştığı, beslenme arası saatlerimiz de paylaşmanın önemini anlatan,
Kibirden bi haber sınıf anneleri vardı!
Başkalarının çocuklarını kendi çocuklarının besleme kabıyla doyuran annelerimiz de vardı o zamanlar.
***********
Okul saati geldiğinde öyle bahçede adım atılamayacak kadar kalabalık olmazdı,
İnsanlar bu kadar güvensiz, hayat bu denli korkutucu değildi çünkü
Herkes okula nasıl kendi gidiyorsa, çıkışta da kendisi geliyordu evine,
Sokaklarda güle oynaya yürüdüğümüz kaldırım taşlarımız vardı bizim,
Taşıtların sayıca az olduğu. İnsanların güvenle sokaklarda yürüdüğü yollarımız vardı.
Ve sırtımızda koltuk ağırlığınca yük gibi duran çantalarımız yoktu,
İki defter üç kitap yetiyordu, bir de cicili bicili değil de sade kumaştan kalem kutusu o kadar.
***********
Geçim derdi denilen düşman hayatımıza girmemişti henüz,
İki koltuk bir çekyat yetiyordu, adı üstündeydi yıllar sonra anlamıştım ne demek istendiğini
Gösterişe değil amaca yönelik hizmet etmek için tasarlanmıştı da ondan.
Şimdiki zaman gibi gösteriş ile döşenen evler yoktu o zamanlar.
***********
Şimdinin saçma sapan dizileri de yoktu eskiden…
Büyü ve sihir ile evin babasını köpeğe dönüştüren aşağılayıcı dizilerimiz yoktu bizim!
Eğitici öğretici programlarımız vardı TRT bünyesi altında,
Bir Clemantine vardı, bir de Uçan Kaz Morton, ikisi de eğitici öğretici derslerle gelirdi ekranlara,
Ve biz o güven ile otururduk ekranlarımızın başına,
Siyah beyaz bir dünyayı renk, renk izlerdik, çünkü çocuk dünyamız daha kirletilmemişti.
***********
Yakın zaman sonra renkli hayata geçtik bizde,
İyi oldu kötü değil, kötü olan renklenmesi değildi zira
Ne zaman kanallar çoğaldı insanlar arasındaki iletişim de zayıfladı,
İnsan ilişlerindeki o samimiyet de kalmadı (yazık ki)
Dost sohbetlerin yerini televizyon sesi aldı, şen kahkahalarımız kesildi,.
Yerini diziler aldı.
***********
Mahallelerimiz vardı eskiden, bir camdan baktık mı birbirimizin yüzünü gördüğümüz,
Birimizin başına bir hâl gelse, yardıma ihtiyacı olsa ilk komşumuz çalardı kapımızı hatırlarım.
Şimdi bir ekranın camından resimlerden yüzümüzü gördüğümüz zamanları yaşar olduk yazık ki ne Yazık!
***********
Bayramlarımız vardı, sokak, sokak komşularımızın kapısını çaldığımız,
Harçlıktan ziyade bayramlarını kutlamaya çalıştığımız
Verilen parayı da yüzümüz kızararak alırdık, mahcubiyetlik ailemizden aldığımız madalyon gibiydi adeta,
Yüzümüzden okunurdu, utana sıkıla alırdık mendile sarılmış bayram harçlıklarını.
Bir evden cenaze çıktı mı sadece o evde değil; mahallede de televizyon açılmazdı hatırlıyorum,
Diriye saygımız kalmadı ki ölüye kalsın, yazık.
Değişti mi değiştik mi değiştirildik mi? bilmiyorum ama
Ben halâ çocukluğumun izlerini taşıyorum ve de yaşatıyorum,
Çünkü eskimeyen tek şey aileden kalan terbiyedir, edeptir.
***********
Herkes şimdi kendi derdinde, kendi yaşam biçiminde,
Kiminin keyfine geliyor kimi kendini böyle mutlu hissediyor.
Kimi boş vermiş, kimi umursamazca gülüyor, kimi de aymazca okuyup geçiyor,
Ama kabul edin, geçmiş ne yapılırsa yapılsın özleniyor!
***********
İçinde halâ çocuk barındıranlaradır son sözlerim,
”Sokakların tozunu yuttuğumuz,
Dizlerimizin kanamasına aldırmadığımız
Kaldırım taşlarımız vardı bizim.”!
Selam Saygı Ve Umutlu Dua’m ile.
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İstanbul’un 11 bin 500 noktasında internet erişim hizmeti İBB WiFi’da kota sınırlaması kalktı. İstanbullular artık Türkiye’nin en büyük ücretsiz internet […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) […]
TÜRK-İŞ tarafından bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlaması Bursa’da yapıldı. Haberi Paylaşabilirsiniz sevgili emekçi kardeş Konfederasyona […]
Kıbrıs’ın Sahibi Biziz Prof. Dr. Ata Atun Bir dönemin ağızlardan düşmeyen cümlesiydi bu. Arkalarını Atlantik İttifakına ve Hristiyan dünyasına […]
Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, 3. mutluluk reçetesini de yazdı Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev […]
ANKARA- 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı […]
İktidardaki AK Parti ise 2. çıktı. Üstelik TBMM’de çoğunluğu da yok. MHP bastonuyla yürüyor. Türkiye bu iktidarla artık huzuru […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...01 May 2024 0
Hızlı tüketim malları sektöründe pil tedarikçisi olarak faaliyet gösteren Duracell Satış ve Dağıtım Limited Şirketi’nin alıcılarının yeniden satış fiyatını belirlemek […]