Son güncelleme 7 Eylül 2023 - 00:06
03 Ara 2020 İdris TÜRKTEN, Köşe Yazarları, Manşet, Manşet Yanı, Röportaj, Sürmanşet 0
Kıbrıs Gazisi, Emekli Yarbay ve Yazar Atilla Çilingir ile Röportaj
İdris Türkten: Atilla Bey gerek köşe yazılarınızdan gerekse yazdığınız kitaplarınızdan anlıyoruz ki, vatanseverliğiniz tartışılmaz. Bu milliyetçi duygularınız aileden mi geliyor, Okuldaki öğretmenlerinizden mi veya asker oluşunuzdan mı?
Atilla Çilingir: Değerli İdris Bey, böylesi bir röportaj yaparak; öncelikle Kıbrıs Milli Davamızı, bu dava yolunda yapmış olduğum çalışmalarımı, yazdığım kitapları anlatmama vesile olduğunuz için teşekkür ediyorum.
Bana sormuş olduğunuz ilk sorunuzun cevabına gelince; çocukluğum milli ve manevi duyguları yüksek bir aile yapısı içinde geçti. Büyük dedemden sonra ailedeki ikinci asker de benim. Ama benim vatan ve millet sevdasına, milli ve manevi konulara ilgi duymamdaki en temel etken; askeri okul yıllarımdaki öğretmenlerim, tarih ve Türkçe dersine olan ilgimdir.
Ben 1959 yılında ilkokulu bitirir bitirmez askeri okula girdim. 1967 yılında subay çıkıncaya kadar geçen yıllar; benim milli konulardaki hassasiyetimi oluşturdu. Bu sürece 1974 yılında katıldığım Kıbrıs savaşlarında yaşadıklarım da eklenince; Türk Milletinin asırlara damgasını vuran vatan sevdası, millet sevgisi bende daha da pekişti. Bu özelliğimi kısaca böyle ifade edebilirim.
Ama benim milliyetçiliğim; din ve ırk ayrımı gözetmeksizin, ulus tanımını dil, kültür ve siyasi birliktelik değerlerine vurgu yaparak tarif eden Atatürk milliyetçiliğine dayanır. Bunun da altına kalın çizgilerle çizmeliyim.
İdris Türkten: Henüz genç bir Teğmenken Kıbrıs’a gidiyorsunuz ve sonraki hayatınızda Kıbrıs adeta sizin vaz geçemediğiniz bir tutkunuz, kaderiniz oluyor. Bunun birçok sebebi olmalı.
Atilla Çilingir: Kıbrıs adası…
Evet, bu ada benim hayatımın akışını, kader çizgimi değiştiren önemli bir vatan parçamızdır. Henüz ben askeri lisede okurken, Kıbrıs’ta yaşanan 1963 Kanlı Noel olaylarını duyduğumda konuya başlayan ilgim; yıllar sonra o gazi topraklarda savaşa girmemle gelişen olaylar dizisiyle devam eden bir süreci bana yaşattı. Yaşamaya da devam ediyorum.
Savaştan sonra tam 46 yıl geçti. Ama ben hala Kıbrıs Milli Davamızın tarihe iz bırakan gerçeklerini yazarak, genç nesillere anlatmaya çalışıyorum.
Konuyla ilgili pek çok kitap yazdım. Binlerce makale yayınladım. Bu yazılarım iki yıldan fazla bir süreden beri Kocaeli Aydınlar Ocağının internet sayfasında da yayınlanıyor.
Ardımda kalan bu sürece baktığımda bunun en önemli sebebinin o vatan parçasında yatan şehitlerimizin kan ve can bedelini savunmak olduğunu söyleyebilirim. Bu mücadelemin en önemli sebebi onlara verilmiş sözümdür.
Sadece benim birliğimden Kıbrıs’taki şehitliklerimizde yatan 16 vatan evladımız var. (toplam şehidimiz; 498 vatan evladımızdır) Henüz 26 yaşındayken katıldığım Kıbrıs savaşlarında şehadetine tanıklık ettiğim ilk Mehmetçiğimin son nefesini verirken yemin ettim. Son nefesime kadar hem onların kan ve can bedelini savunacağım, hem de Kıbrıs konusunda Türk Milletinin tarihsel ve hukuksal tüm kazanımlarını her platformda anlatıp, yazacağım dedim.
Bu nedenle Kıbrıs konusundaki çalışmalarım benim için bir tutku değil, ettiğim yemine sadık kalarak bir vatan görevinin yerine getirilmesidir
İdris Türkten: Kıbrıs Adasının Akdeniz jeopolitiğindeki öneminden bahseder misiniz?
Atilla Çilingir: Kıbrıs adası konumu itibariyle bir uçak gemisi gibidir. Elinde bulunduran tarafa çok büyük avantajlar sağlar. Akdeniz’den Avrasya platosuna giden ikmal yollarının üzerindedir.
Büyük Atatürk, Kıbrıs adasına bu yönü ile dikkat çekmiştir. Kıbrıs adası aynı zamanda Ortadoğu petrollerini kontrol eden bir üs konumundadır. İngiltere’nin adada bulunan üsleri bunun en çarpıcı örneğidir. Hatırlanacak olursa ABD Ortadoğu’yu yeniden yapılandırırken, adada bulunan bu üslerden kalkan savaş uçakları çok önemli rol oynamıştır.
Kıbrıs adası, özellikle de son zamanda mavi vatan kavramıyla öne çıkan Akdeniz’deki enerji anlaşmazlığının tam da orta yerinde yer almakta, önümüzdeki süreçte MEB (münhasır ekonomik bölge) denilen parsellerden çıkacak doğal gaz/petrol rezervlerinin kullanımında çok önemli rol oynayacaktır. Bu nedenlerden dolayı Kıbrıs adası jeopolitik açıdan çok önemli bir konumdadır.
İdris Türkten: Kıbrıs Adasının Türkiye için önemi nedir?
Atilla Çilingir: Öncelikle Kıbrıs adası atalarımızdan yadigâr bir vatan parçamızdır. Ada tam 307 yıl boyunca Osmanlının idaresinde kalmış, sonraki süreçte türlü İngiliz oyunlarıyla haksız ve hukuksuz bir biçimde elimizden çeke, çeke alınmıştır.
Kıbrıs’ta Lozan’da kurulmuş bir Türk-Yunan dengesi vardır. Bu çok önemlidir. Ama şu gerçeğin altını hemen çizmem gerekirse; Kıbrıs, bir alacak verecek davası değil, milletimizin milli davası, Türkiye’nin ön cephesidir.
Türkiye; Kıbrıs’ta 1960 Londra ve Zürih anlaşmalarıyla kabul edilmiş, uluslararası geçerliği olan Garantör bir devlet olması nedeniyle bulunmaktadır. Bu garantörlük hakkı Türkiye’nin adayla ilgili en güçlü yasal bağıdır. 1974 yılında Kıbrıs Türk halkı Rumlar tarafından neredeyse yok edilmek üzereyken, işte bu garantörlük hakkı ile Türkiye adaya çıkmış, Rumların soydaşlarımızı topyekûn yok etmesinden kurtarmıştır.
Türkiye’nin 1974’ten bu yana adadaki varlığı, o tarihten bugüne adadaki barışında temelini teşkil eder. 1968 yılından beri adada süregelen taraflar arası görüşmelerde Türkiye her defasında kabul edilebilir çözüm önerileriyle masaya oturmuş, hatta sonu Rum tarafına teslimiyet olan Annan planına dahi evet demiştir!
Ancak Rum tarafı, Türkiye’nin hiçbir önerisini yeterli bulmamış, adanın tamamen kendi idarelerine verilmesini istemiştir. Tabii ki, bu hukuksuzluğa ne Kıbrıs Türk Halkı, ne de Türk Milleti asla razı olmamış, bundan böyle de olmayacaktır.
Kıbrıs’ın neden Türkiye için çok önemli olduğunun en çarpıcı örneği olarak bugün Doğu Akdeniz’de yaşanan enerji krizini gösterebiliriz.
Düşününüz!
Bugün adanın Kuzeyinde 37 yıldan beri dimdik ayakta duran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmasaydı, Türk askeri de bu devlette bulunmasaydı; Türkiye Doğu Akdeniz’e açılmak için Kıbrıs Rum Cumhuriyetinden izin almak zorunda kalacaktı!
Çünkü 1960 yılında Rumların tamamını ele geçirmek için yıktığı Kıbrıs Cumhuriyetine, Türkiye yasal müdahale hakkını kullanmamış olsaydı; ada bugüne değin çoktan Yunanistan’ın uzaktan komuta ettiği Kıbrıs Rum Cumhuriyetine dönüşmüş olacaktı…
Onun içindir ki, ata yadigârı Kıbrıs adası hem jeopolitik açıdan, hem tarihi ve hukuki kazanımlarımız yönünden, hem de Doğu Akdeniz’deki zengin enerji kaynakları nedeniyle Türkiye için çok önemlidir.
İdris Türkten: Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Hatay’dan sonra birde, siz gazi ve şehitlerimizin sayesinde Kıbrıs Adasında toprak kazandık. Haklı olarak bundan gurur duyuyorsunuz dur.
Atilla Çilingir: Bu konuyla ilgili olarak şu hususu önemle vurgulamak isterim. Türkiye adada bir toprak kazanmamıştır. Sadece Kıbrıs Türk Halkına vatan topraklarında hayatta kalabilmeleri, hür ve bağımsız yaşayabilmeleri için destek vermiştir.
1974 yılında Türkiye adayı işgal etmek isteseydi önünde hiçbir engel yoktu. Ama hedefi adayı ele geçirip, toprak kazanmak değil, soydaşlarımızın topluca katledilmesini önlemekti. O nedenle Hatay konusuyla, Kıbrıs adasının konumu, tarihsel süreci çok farklıdır.
Yıllar sonra Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanması yönünde görüşlerde ortaya atılmıştır. Ama Türkiye’nin hiçbir zaman böylesi bir tercihi olmamıştır.
Ülkemiz Kıbrıs’ta Kurulu devleti yegâne tanıyan, burada yerleşmiş on binlerce vatandaşını, adada kalan yüz binlerce soydaşını koruyup, kollamak; onların yaşam standartlarını yükseltmek adına anavatan olarak görevini yerine getirmekte, her yıl yapmış olduğu maddi ve manevi desteği ile KKTC’nin kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Bu destek, ülkemizin milli ve stratejik hedeflerinin de içindedir. Dolayısıyla hem Kıbrıs adası, hem de ülkemizin bölgesel menfaatleri bizim için öncelikli ve çok önemlidir.
Kıbrıs’ta vatan ve vazife uğruna savaşarak görev yapmak, bu uğurda şehit ve gazi olmak pek tabi ki, gurur kaynağımız, büyük bir payedir.
Bunun yanı sıra biz Kıbrıs Gazileri olarak, böylesine büyük bir gururu Büyük Türk Milletine yaşattığımız içinde ayrıca gurur duymaktayız.
İdris Türkten: Buna rağmen 2004 ten 2020 tarihine kadar Ege denizinde 19 ada ve bir kayalığı Yunanistan işgal etti ama mevcut hükümet nedense bu konuda duyarsız kaldı. Sizce bunun sebebi ne olabilir?
Atilla Çilingir: Bu sorunun yanıtı tarihsel açıdan çok uzun! Ancak işin aslına bakacak olursak; Yunanistan devlet olarak kurulduğu tarihten bugüne elde etmiş olduğu topraklara yenilerini eklemek adına her fırsatı değerlendirmiş, kuruluşundan bu yana sekiz kat genişlemiş, hala da genişlemenin peşindedir.
Yunanistan’ın Ege’de egemenliği bize ait olduğu halde son dönemde ele geçirdiği adalar ve kayalıkları bu gözle değerlendirmek gerekir. Lozan anlaşmasıyla silahsızlandırılmış olması gereken Ege Adalarının bugününe baktığımızda burnumuzun dibinde modern silahlarla donatılmış, Yunan askerlerinin konuşlandırıldığı adaları görürüz.
Son dönemde özellikle kıta ve hava sahanlığı konularında Türkiye’yi kabul edilmez bir şekilde köşeye sıkıştırmaya çalışan Yunanistan’ın bu tür hukuk dışı davranışları, ada ve kayalıkları ele geçirmesinin temelinde Ege Denizindeki MEB (münhasır ekonomik bölge) çoğunluğunu ele ederek Türkiye’ye karşı üstünlük sağlama gayreti vardır!
Türkiye özellikle 2004 yılında başlayan AB müzakere süreciyle birlikte, Yunanistan’ın bu ataklarına sessiz kalmış, dönemin Savunma Bakanımız, bu adaları birkaç kaya parçası olarak vasıflandırmış, bu hassas konu o süreçte ülke gündemine fazlaca gelmemiş, çok konuşulmamıştır. Kısacası AB’ye girebilmek adına bu hassas konu görüşmelerin önünde bir engel olsun istenmemiştir.
Ancak, ne zamanki AB müzakereleri süreci çıkmaza girmiş, Yunanistan tarafından ele geçirilen bu adalara Yunan bayrağı çekilmiş olarak, Yunan devlet adamlarının bu adalara ziyaret haberleri ülke basınında manşet haber olunca, konunun önemi vurgulanmaya başlamış ama o zamanda iş işten geçmiştir.
Yani Lozan’da Türkiye’ye verdiklerini geri almak isteyen Sevr dayatmacıları; AB’ye gireceksiniz yalanıyla Türkiye’ye önemli bir oyun oynamışlar elimizden kayıp giden adalara ses çıkarmamıza neden olmuşlardır.
O süreçte kaleme aldığım, ‘’Ege’deki 18 Ada Gitti Sıra Kıbrıs’ta mı?’’ başlıklı yazım bir hayli ses getirmiştir. Çünkü AB müzakereleri sırasında Türkiye neredeyse Kıbrıs’ı verelim kurtulalım noktasına gelmiştir!
Yarın Devam Edecek!!
Yükseliş Partisi Genel Başkanı Nail Çakır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sosyal yardım verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Bu yılın ilk […]
Muğla Büyükşehir Belediyesi arıcıların büyük sorunlarından biri olan balmumu güvesine karşı başlattığı “Temiz Petek” projesi ile bu yıl Köyceğiz Merkez […]
KP’nin 22. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda sahne alan ünlü sanatçı Kibariye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a söylediği […]
SON 23 YILDA MOTORİNİN FİYATI YÜZDE 6 BİN 500 ORANINDA ZAMLANDI! “İktidarın lüks, şatafat ve israf politikalarından vazgeçerek, tarım başta […]
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, 17 Ağustos Depreminin yıl dönümünde beklenen Marmara Depremiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. […]
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’ne veda ziyaretinde bulunan Vali Kaldırım, ilimizde meslek hayatının en şerefli dönemlerinden birini yaşadığını ifade ederek, “Sakarya’dan huzurla […]
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, internet yasasının Anadolu basınını yok etme projesi olduğunu söyledi. TGF Genel Başkan Vekili […]
Erbakan hoca, Erdoğan’a karşı uyarmıştı: Fakir fukarayı ezen insanlarsınız! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 yılında yaptığı konuşma gündem olurken, Necmettin Erbakan’ın 2008 […]
Yerel seçimlere kısa bir süre kala AK Parti kulislerinde aday iddiaları sürüyor. Süleyman Soylu ve Tevfik Göksu gibi isimler gündemde. […]
Seçimlerde oy kaybı yaşadığı 30 büyükşehirde araştırma yaptıran AKP 3 nedene ulaştı. Araştırma sonuçlarına göre, 30 büyükşehirde seçmenin AKP’den uzaklaşma […]
07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...03 Ara 2020 0
Kıbrıs Gazisi, Emekli Yarbay ve Yazar Atilla Çilingir...17 Ağu 2023 0
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’ne veda ziyaretinde bulunan Vali Kaldırım, ilimizde meslek hayatının en şerefli dönemlerinden birini yaşadığını ifade ederek, “Sakarya’dan huzurla […]