Son güncelleme 7 Mayıs 2024 - 00:16
27 Ağu 2015 Köşe Yazarları, KÜLTÜR SANAT 0
Tarihsel süreç içerisinde etik kavramının birçok tanımı yapılmıştır.
Etik; insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan; “değerleri, normları, kuralları doğru-yanlış ya da iyi-kötü” gibi ahlaksal açıdan araştıran bir felsefe dalıdır.
Günümüzde etik kavramı, daha çok iş hayatı içerisindeki davranış biçimlerini irdeleyen, düzenleyen bir disiplin olarak görülmektedir.
Ahlak kavramı ise, kişilerin sosyal yaşam içerisindeki ilişkilerini düzenleyen bir disiplin olarak görülmektedir.
Etik, her şeyden önce bütün etkinlik ve amaçların yerli yerine konulması, neyin yapılacağı ya da yapılamayacağının; neyin isteneceği ya da istenmeyeceğinin; neye sahip olunacağı ya da olunamayacağının bilinmesidir.
Etik; iyi, kötü, yararlı gibi sorunları inceleyen, ahlaki bir davranış kuralı ortaya koyan, hangi davranışın iyi olduğunu, neyin yaşama anlam kazandırdığını gösteren ahlak bilimi olduğuna göre, bu tanımın sınırladığı tüm değer, kavram ve eylemlere her bireyin saygılı olması gerekir.
Tüm var olan ve kabul görmüş etik değerleri reddedebilmek mümkün değildir. Çünkü etik değerler, insan yığınlarını toplum, insanları birey yapmaya yetebilecek güçte altyapı oluştururlar.
Toplumu oluşturan bireyler olduğuna göre, tek tek bireylerin ahlaki gelişimlerinin ortalaması toplum ahlakını oluşturur.
Toplumsal yaşam içinde herkesin üzerinde anlaştığı, gittikçe genişleyen ortak bir değerler sistemine ihtiyaç vardır.
Toplumsal yaşama temel oluşturan bu etik değerler, toplumda çekişen ve çatışan tarafların hiçbir ortak yanı kalmadığında bile ortak tutamak durumundadır.
Fakat gerçek adaletin, sadakatin, dürüstlüğün ne olduğu, sürekli bir tartışma konusudur. İnsanlar, en uygunsuz davranışlarını bile ahlaki sınırlar içinde göstermeye çalışırlar.
Bir toplumun üyesi olmanın ilk koşulu, var olan ahlaki çerçeveyi kabul etmektir.
Toplum içerisinde değer karmaşası oluşması ve zamanla “faydacılığın” her şeyin önüne geçmesi, etik kurallarının uygulanmasını etkiler. Bu durumda “toplumsal yozlaşma” ortaya çıkar. Toplumda oluşan yozlaşma hayatın her alanını etkisi altına alır.
Günü kurtarma adına yapılan göstermelik çalışmalar, teknolojinin hızla gelişmesi, bireylerin dengesiz ve kötü yaşam koşulları, aşırı hırs, bencil ve açgözlü davranmak, maddi ve manevi tatminsizlik, servet açlığı, ideolojik ya da siyasal ayrımcılık yozlaşmayı tetikleyen nedenlerin başında gelmektedir.
Toplumsal yozlaşmanın nedenlerini şöyle gruplayabiliriz:
-Kamu yapısından kaynaklanan nedenler
-Ekonomik yapıdan kaynaklanan nedenler
-Siyasal yapıdan kaynaklanan nedenler
-Bürokratik yapıdan kaynaklanan nedenler
-Toplumsal yapıdan kaynaklanana nedenler
-Tarihsel nedenler
Bir ülkede ekonominin kötüye gidişi toplumu ve doğal olarak fertleri etkiler. Bu etkilenme zamanla yoksullaşmayı getirir. Bu da eğitim başta olmak üzere birçok alanı etkiler. Fiziksel ve ruhsal anlamda sağlıklı insanlar yetişmesi güçleşeceğinden ahlaki yozlaşmanın altyapısı oluşur.
Toplumun farklı kesimlerinin siyasi alanda kendini ifade edememesi, siyasetin dar bir kesimin elinde kalarak kişisel çıkarlara alet edilmesi, siyasal kayırmacılık, rüşvet yozlaşmaya neden olur.
Bilindiği gibi devletin vatandaşlarına sunduğu hizmetler bürokratik kurumlar aracılığıyla sağlanır. Bu kurumlarda, adaletin eşit, hakça ve hızlı dağıtılamaması, parasal gücün hak ve adaletin önüne geçmesi, yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, dalkavukluk, yetkileri çıkar karşılığı kötüye kullanma, rüşvet, zimmet, adam kayırmacılık, rant kollama gibi istenmeyen davranışlar toplumdaki yozlaşmanın önemli sebeplerindendir.
Her yöneticinin tarafsız davranması ve politik yöneticilere tarafsız bilgi sunması gerekmektedir. Yöneticilerin politize olması durumunda görev yaptığı kurum politik bir görünüm kazanır, yönetici astları, yöneticiden çok politikayı araç olarak görürler. Sonunda politik ilişki ve kayırma, yönetimsel yeterliliğe üstün tutulur.
Toplumsal yapıda oluşan kültürel bozulma da yozlaşmayı oluşturan önemli unsurlardan biridir.
“Toplumsal yozlaşma” nın önlenmesindeki etkili yollardan biri, “sosyal adalet” in tesis edilmesidir.
“Sosyal adalet”, herkesin hakkının eşitlik ilkesine göre gözetilmesi, adaletin yaygınlaştırılmasıdır.
Yani; herkese kabiliyetine uygun yükselme imkânlarının tanınması, insanlardaki doğuştan var olan yeteneklerin gelişmesine fırsat hazırlanması, herkesin ürettiği hizmet ve yaptığı görev karşılığında hak ettiği maddi ve manevi mükâfata kavuşturulması, sıkıntıların ve nimetlerin adalete uygun olarak dağıtılması demektir.
Sosyal adaletin yaygın olduğu toplumlarda insanlar tasada ve kıvançta ortak davranmanın gereğine inanırlar. Böyle toplumlarda sosyal refah düzeyi de yüksek olur.
Bu sayede her fert, çabasının karşılığını görür, haksızlığa uğramaz; vazife, hak, mükâfat hususunda herkes yarınından emin olur. Sosyal adalet, toplumda demokratik hak ve hürriyetlerin herkese eşit ölçüde verileceği bir ortam hazırlar.
Hiç kuşkusuz sosyal adaletin, bir milletin bütün fertlerinde, bir devletin bütün müesseselerinde yerleşmesi o ülke insanlarının çok dengeli ve mutlu bir hayat sürmelerine sebep olur.
Doğru olanı savunmak cesaret ister. Cesaret; inandığımız şeyleri yapmak değildir! Cesaret; doğru olanı, etik olanı yapabilmektir.
Sevgiyle kalın…
Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip […]
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, beyaz et ihracatının yasaklanmasına yönelik basın açıklaması düzenledi. Sarıbal, […]
Alpay’dan AİHM kararlarına rağmen hapiste tutulanlar başta olmak üzere af çağrısı yaptı Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay, “genel […]
İl valisi Seddar Yavuz, Hıdırellez Bayramı Kutlama Mesajı Yayınladı. Vali Vali Yavuz Mesajında; Hıdırellez Bayramı soğuk kış günlerinden sonra baharın […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İflah Olmaz İyimserlerin Eğitim’de Alternatif Yolculuğu Devam Ediyor… Kurulduğu günden itibaren çocuk haklarını hayata geçiren, katılımcı demokrasiyle yönetilen, ekolojik […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İstanbul’un 11 bin 500 noktasında internet erişim hizmeti İBB WiFi’da kota sınırlaması kalktı. İstanbullular artık Türkiye’nin en büyük ücretsiz internet […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 May 2024 0
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, beyaz et ihracatının yasaklanmasına yönelik basın açıklaması düzenledi. Sarıbal, […]