Son güncelleme 19 Mayıs 2024 - 15:46
10 Mar 2018 Haluk DURAL, Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
Haluk DURAL
Millî Merkez Genel Sekreteri, 10.03.2018
halukdural@gmail.com
Özet
Kuzey Afrika ve esas itibariyle Ortadoğu’da devam eden savaş ve çatışmaların arkasındaki esas sebep, başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa ve Almanya gibi emperyalist devletlerin doğu Akdeniz ve Ortadoğu bölgelerindeki jeopolitik çıkarlarıdır. Bu çıkarlar ise Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz kaynakları ve buralardan çıkan veya çıkarılacak olan hidrokarbon enerjinin dünya pazarlarına sevkedileceği kara ve deniz güzergâhları üzerindeki hakimiyet mücadelesidir.
Elbette, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde kurmayı düşlediği Kürdistan devleti ana hedeflerden birisidir ama eğer Suriye’nin kuzeyinde Akdeniz’e çıkışı olan böyle bir devlet kurulursa bölgedeki, karalarda ve doğu Akdeniz’deki bütün petrol ve doğalgaz üretimi üzerinde ABD ve İsrail’in kesin denetimi olacaktır. Böyle geniş kapsamlı bir denetim Avrupa’nın Rusya doğalgazına bağımlılığını azaltacağı gibi Ortadoğu petrollerine bağımlı ülkeler için de önemli bir tehdit unsuru olacaktır.
Doğu Akdeniz enerji kaynakları
Jeolojik olarak doğu Akdeniz bölgesinde Kıbrıs, Eratostenes yükseltisi, Lazkiye, Levant, Judea, Nil, Batı Arap bölgesi ve Zagros bölgesi olmak üzere sekiz tane önemli basen (havza) bulunmakta olup, tarihsel olarak Nil Delta baseni ile Batı Arap ve Zagros (Irak, İran ve Körfez ülkeleri) bölgelerinde hidrokarbon üretimi yapılmakta olup, günümüzde gözler Levant basenine çevrilmiş bulunmaktadır[]. Bölgedeki petrol ve doğal gaz oluşumları aşağıdaki haritada görülmektedir[].
Doğu Akdeniz bölgesinde son zamanlarda keşfedilen doğal gaz miktarları aşağıdaki tabloda görülmektedir: [] []
Ülke
Keşif Tarihi
Sahanın Adı
Tahminî Rezerv, milyar m3
Üretime Geçiş
GKRY
2011
Afrodit
198,2
2017
İsrail
1999
Noa
1,1
2012
2000
Mari-B
42,5
2004
2009
Dalit
14,2
2013
2009
Tamar
283,2
2013
2010
Levanten
509,7
2016
2011
Dolfin
2,3
Belirsiz
2012
Şimson
8,5
Belirsiz
2012
Tanin
34,0
Belirsiz
2013
Kariş
51,0
Belirsiz
Filistin
2000
Gazze-Marin
28,3
Belirsiz
2006 yılında Levant havzasında İsrail ve Filistin ruhsatlarında 85 milyar m3, Tamar, Dalit havzalarında ise yaklaşık 141,6 milyar m3 gaz bulunmuştur.
Amerikan Jeolojik Araştırma Kurumu’nun (U.S. Geological Survey-USGS) 2010 raporuna göre Levantin havzasında henüz keşfedilmemiş toplam rezervi 181 milyon ton petrol ve 3,5 trilyon m3 doğal gaz revervi bulunmaktadır. Ayrıca keşfedilmemiş 70,2 milyon ton Doğal Gaz Sıvısı [] olduğu tahmin edilmektedir.[]
Münhasır Ekonomik Bölge-MEB
Devletlerin deniz yetki alanları, 10 Aralık 1982 tarihinde imzalanan ve 16 Kasım 1994’de yürürlüğe giren, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (United Nations Convention on the Law of the Sea) [] ile belirlenmiştir.
Sözleşmenin 3. Maddesi Karasularının sınırlarını 12 deniz mili olarak belirler.[]
Anılan Sözleşmenin 55-75 maddeleri Münhasır Ekonomik Bölge (Exculusive Economic Zone-EEZ) ile ilgili hükümleri içerir. Bu bölümdeki 57. maddeye göre Münhasır Ekonomik Bölge Sınırı, karasularının ölçüldüğü başlangıçtan itibaren 200 deniz milidir.[]
Aralarında 200 deniz milinden daha kısa mesafeler bulunan devletler arasında MEB sınırlarının belirlenmesinde ise anılan Sözleşmenin 74. maddesi hükümleri uygulanır.
Madde 74: Sahilleri bitişik veya karşı karşıya bulunan devletler arasında münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılması
1- Sahilleri bitişik veya karşı karşıya bulunan devletler arasında münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılması, hakkaniyete uygun bir çözüme ulaşmak amacıyla, Uluslararası Adalet Divanı Statüsünün 38. maddesinde[] belirtildiği şekilde uluslararası hukuka uygun olarak anlaşma ile yapılacaktır.
2- Uygun bir süre içerisinde bir anlaşmaya varamadıkları takdirde ilgili devletler XV. Kısımda (Uyuşmazlıkların Halli-Settlement Of Disputes) öngörülen usullere başvuracaklardır.
3- 1nci paragrafta öngörülen anlaşma akdedilinceye kadar ilgili devletler, anlayış ve işbirliği ruhu içerisinde, pratik çözüm getiren geçici düzenlemelere girişmek ve bu geçiş süresi içerisinde nihai anlaşmanın akdini tehlikeye düşürmemek veya engellememek için ellerinden gelen gayreti göstereceklerdir. Geçici düzenlemeler, nihai sınırlandırmaya halel getirmeyecektir.
4- İlgili devletler arasında yürürlükte olan bir anlaşma varsa, münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılmasına ilişkin sorunlar bu anlaşmaya uygun olarak çözümlenecektir.
BM Deniz Hukuku Sözleşmesinin 76. maddesinde ise Kıt’a Sahanlığı tanımı yapılmaktadır.
Madde 76: Kıt’a sahanlığının tanımı
1- Sahildar bir devletin kıt’a sahanlığı, karasularının ötesinde kıt’a kenarının dış eşiğine kadar veya bu eşik daha az bir mesafede ise, karasularının ölçülmeye başlandığı esas hatlardan itibaren 200 deniz mili mesafeye olan kısımda, bu devletin kara ülkesinin doğal uzantısının bütünündeki denizaltı alanlarının deniz yatağı ve toprak altlarını içerir.
Karasuları, MEB, Kıt’a Sahanlığı Tanımları
Türkiye- Mısır Kıt’a Sahanlığı Sınırı
Geçtiğimiz yıllarda, doğu Akdeniz bölgesinde yeralan Mısır, İsrail, Lübnan, Suriye ve Güney Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölge-MEB (Exclusive Economic Zone-EEZ) anlaşmaları yaparak deniz alanlarını paylaşmışlardır. Ancak Lübnan-İsrail ve İsrail-Gazze deniz sınırlarında anlaşmazlıklar mevcuttur. Ayrıca İsrail, Filistin’nin bağımsızlığını tanımamakta ısrar ederek, Gazze şeridinin MEB’ndeki Gazze Marin-1 ve Marin-2 alanlarında tespit edilmiş olan doğalgaz yataklarına konmak için Gazze’ye yönelik sürekli askeri saldırılar yapmaktadır[].
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, kendisinin kabul ettiği ve Mısır, İsrail ve Lübnan’la anlaşmaya vardığı münhasır ekonomik bölge sınırları içerisindeki bölgeyi 13 adet ruhsat alanına ayırmış ve Amerikan-İsrail ortaklığı şirketlere arama ve üretim ruhsatları vermeye başlamıştır. Konuyla ilgili çok daha ayrıntılı bilgiler yazarın, aşağıdaki dip notta verilen makalesinden okunabilir.[]
Bu ruhsat alanlarından 1,4,5,6,7 numaralı alanlar Türkiye’nin halen ilan edilmemiş olan kıta sahanlığı ve MEB’si ile çakışmaktadır.
GKRY ruhsat bölgeleri
KKTC, 28 Eylül 2011’de TPAO’na 7 Blokta arama ruhsatı verdi
KKTC, Türkiye ile 21 Eylül 2011 tarihinde MEB antlaşması imzalayarak 28 Eylül 2011 tarihinde TPAO’na 7 blokta arama ruhsatı vermiştir. Bu ruhsat alanları ile GKRY’nin ilân ettiği parseller yukarıdaki haritada da görüldüğü üzere çakışmaktadır.
Güney Kıbrıs’ın MEB-EEZ’ndeki “Afrodit” adı verilen 12. parseldeki ilk ihalesini alan Amerikan Nobel Enerji, bu arama için kurulan şirketteki hissesinin yüzde 30’unu İsrail’in Delek Şirketine ve bu şirketin iştiraki olan Avner Petrol arama şirketine satmıştır. Bu işlemle birlikte İsrail Güney Kıbrıs ekonomik ve siyasi ilişkileri daha da güçlenmiştir. Böylece Güney Kıbrıs’ın MEB bölgesi kısmen de olsa, aynı zamanda, İsrail’in çıkar alanı konumuna da gelmiştir. Bu ilişkiyi güçlendirmek için İsrail ile Güney Kıbrıs, Ocak 2012 ayında savunma ve askeri işbirliği anlaşması imzalamışlardır.[]
Doğu Akdeniz doğal gaz alanları ile ilgili olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail, Mısır ve Yunanistan arasında yapılmış olan MEB sınır anlaşmaları GKRY’nin arama ve üretim ruhsatları verdiği Amerikan şirketlerinin de resme dahil olmasıyla birlikte ortaya çıkan işbirlikler, giderek askeri işbirlikleri ile pekiştirilmekte olup, Akdeniz’de Türkiye’nin deniz menfaatlerine aykırı ve hasım bir cephe kurulmuştur.
Son zamanlardaki gelişmeler
Nitekim geçtiğimiz Şubat ayının son günlerinde, 4,2 trilyon m3 doğal gaz rezervi olduğu bilinen GKRY’nin 6. Parseldeki Kalipso sahasında sondaj çalışmalarına başlamak üzere bölgeye gelen İtalyan ENI firmasına ait Saipem 12000 sondaj gemisi, 6ncı parsel Türkiye’nin MEB ile çakıştığından Türk Deniz Kuvvetleri bölgeye intikal ederek, sondajı engellemişlerdir. Türk Deniz Kuvvetleri Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi-SEYHİDDA tarafından yayınlanan Navtex’in (Navigational Telex) sona ereceği 22 Şubat tarihinden sonra 3 nolu parsele hareket edecek olan Saipem 12000, 0258/18 sayılı Navtex[] ile duyurulan Türk Deniz Kuvvetlerinin 22 Şubat-10 Mart tarihleri arasında Doğu Akdeniz’de yapacağı atışlı tatbikat nedeniyle, 3 Nolu parsele gidememiş ve Kıbrıs’tan ayrılmıştır.
2017 yılındaki ihaleye kazanıp, GKRY ile sözleşme imzalayan Katar Petrol+Exxon Mobil ortaklığı 10uncu Parselde arama ve sondaj çalışmalarına 2018’de başlanacağı açıklamıştır.[]
“5 Mart günü çalışmalarına başlayacak olan güçlü bir Amerikan şirketi olan Exxon-Mobil şirketinin kirasında bulunan Ocean Investigator ve Med Surveyor adlı arama ve sondaj gemileri şu anda Doğu Akdeniz’de bulunuyor. Ocean Investigator adlı sondaj gemisi Atina’nın güney doğusundaki, Türkiye düşmanı teröristlerin eğitildiği “ünlü” Lavrion şehrinin açıklarında demirli. Med Surveyor adlı gemi ise İsrail’in liman kenti olan Hayfa’nın 350 kilometre (190 deniz mili) açığında, Kıbrıs adasının güneyinde demirli. Her iki gemi Exxon-Mobil-Katar Petrol konsorsiyumunun aldığı ortak karara göre gerektiği sayıdaki sondaja Ekim ayında başlayacak.”[]
Herne kadar 10uncu Parsel Türk MEB’si dışında kalıyorsa da, Deniz Kuvvetleri yayınladığı 0296/18 sayılı Navtex ile Kıbrıs’ın güneyinde 10uncu Parseli de içine alan geniş bir bölgede 28 Şubat-31 Mayıs tarihleri arasında atışlı tatbikat yapacağını duyurmuştur.
Türkiye’deki birçok yandaş gazetede ve haber ajanslarında, Amerikan 6. Filosundan bazı gemilerin Katar Petrol-Exxon Mobil ortaklığının 10uncu Parseldeki çalışmaları sırasında Türk Deniz Kuvvetlerine karşı koruma yapacağı mealinde haberler ve yorumlar yayınlanmıştır.
Bunlarla ilgili durumu açıklığa kavuşturmak gerekir:
1- Juniper Cobra 2018 Tatbikatı:
ABD Avrupa Komutanlığı-USEUCOM ile İsrail Savunma Kuvvetleri-IDF arasında 2001 yılından beri düzenli olarak yapılan bu tatbikatın dokuzuncusu 4-15 Mart tarihleri arasında Kıbrıs ile İsrail arasındaki sularda yapılacaktır. Tatbikata hava ve deniz yoluyla Avrupa’dan İsrail’e nakledilecek 2.500 Amerikan ve 1.400 İsrail hava savunma askeri katılacaktır.
Tatbikat senaryosuna göre, İsrail hava savunma kuvvetlerine yardım için İsrail’e sevkedilecek Amerikan askerleri, beraberce farklı bölgelerden atılan çeşitli füze saldırılarına karşı koyma bilgisayar simülasyonları yapacaktır. Simülasyonda İsrail’in hava savunma sistemleri içinde bulunan Arrow Füzeleri, Demir Kubbe, Patriot, Davut Sapanı gibi sistemler kullanılacaktır.[]
Tatbikata;
ABD’den 6. Filo Blue Ridge sınıfı USS Mount Whitney(LCC20) komuta kontrol gemisi,
Seabees (deniz arıları) diye bilinen 4 Mobil deniz inşaat taburu (Naval Mobile Construction Battalion-NMCB),
26. Deniz Sefer Birimi ve komuta kademesi (26th Marine Expeditionary Unit-MEU), Amfibi Bölüğü 4 (Amphibious Squadron-PHIBRON 4) yüklemiş olan Wasp sınıfı amfibik saldırı gemisi USS Iwo Jima (LHD 7)
katılacaktır.
2- DYNAMIC MANTA 2018
NATO’nun Denizaltı Savaş Tatbikatı olan Dynamic Manta 2018, 2-16 Mart tarihlerinde Sicilya sahillerinde yapılacaktır.[] NATO Denizaltı Komutanlığı (NATO Submarine Command- COMSUBNATO) komutasında bu yıl tatbikata Kanada, Yunanistan, İtalya, İspanya, Türkiye ve ABD’den denizaltılar ve 9 su üstü gemisi katılacaktır.
3- NOBLE DINA-2018
Geçmiş yıllarda ABD ve Yunanistan ortaklığında deniz ve hava unsurlarının katıldığı bu tatbikat için henüz hiçbir ilan yapılmamıştır.
Görüldüğü üzere iç kamuoyuna yönelik provokatif açıklamalara Başbakan Binali Yıldırım da katılarak Kıbrıs’ın güneyinde Rum sondajına 6. Filo koruması iddiasıyla ilgili olarak “Emrivakilerle yapılacak benzeri kışkırtıcı faaliyetler karşılığını uygun şekilde görecektir” diye konuşmuştur.[]
Bütün bu gelişmelere karşın, Emekli Amiral Cem Gürdeniz “Cumhuriyet Donanması: SEMPER PARATUS (Always Ready-herdaim hazır) Donanmamız çıkarlarımızı korumaya her zaman hazırdır. Mavi Vatan da Anadolu’ya güvenlik, refah ve mutluluk vermeye hazırdır.” dediği yazısında en doğru tesbitleri ortaya koymuştur.[]
BM Deniz Hukuku Sözleşmesi 10 Aralık 1982 tarihinde imzalanıp, 16 Kasım 1994’de yürürlüğe girmiş olmasına rağmen, hiçbir T.C. Hükümeti bu Sözleşme ile belirlenmesi gereken ülkemizin Münhasır Ekonomik Bölge ve Kıta Sahanlığı sınırlarının belirlenmesi konusunda somut ve sonuç alıcı çaba göstermemiştir.
Bu arada, gerek Yunanistan, gerekse GKRY ve ABD-AB kaynaklı çeşitli kurumlarda yapılan çalışmalarla doğu Akdeniz MEB-EEZ hazırlanan haritaları dünya kamuoyuna yayınlanmaktadır[].
Akdeniz MEB-EEZ GKRY görüşü CRISIS GROUP/Agnes Blassell
Akdeniz MEB-EEZ gayrı-resmî Türk görüşü Copyright PRIO Cyprus Centre/orijinal kaynak TÜDAV-Türk Deniz Araştırmaları Vakfı
Sonuç
Her an ortalama 2.000 ve yılda 200.000 geminin hareket ettiği Akdeniz dünyanın en önemli su yoludur. Akdeniz’in stratejik önemi, doğu Akdeniz’de ortaya çıkan petrol ve doğalgaz varlığı, üç kıtanın ortasında yeralması ve Ortadoğu/Hazar enerji kaynaklarına yakınlığı nedeniyle günümüzde çok artmıştır. Bu nedenle Türkiye:
1- Mısır, GKRY ve Yunanistan arasında yürütülen ve Akdeniz’i paylaşmayı amaçlayan MEB-EEZ çalışmaları hakkında Birleşmiş Milletler’e derhal itirazlarını bildirmelidir.
2- Resmî olarak Akdeniz’de kendi MEB-EEZ alanlarını DERHAL ilân ederek, kıyıdaş ülkelere müzakere çağrısı yapmalıdır.
3- Kıbrıs’ın güneyi dahil Akdeniz’de hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmelidir.
4- Suriye ile sürdürülen düşmanlık politikasına derhal son vererek, Akdeniz’deki menfaatlerin korunması için ortak hareket etmelidir.
5- Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti ile Akdeniz hidrokarbon rezervlerinin arama ve işletme konularında ortaklıklara giderek, stratejik bir denge kurmalıdır.
6- KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmesini ve giderek Türkiye ile bütünleşmesini sağlayarak, Akdeniz’de stratejik üstünlüğünü devam ettirmelidir.
7- Daha uzun vadede ise, gerek Akdeniz havzası ve gerekse Ortadoğu’da istikrarın sağlanabilmesi için, emperyalist batının Türkiye’nin/Karadeniz’in kuzeyinden ve güneyden yaptığı büyük cepheli saldırganlığının durdurulabilmesi için, Çin ve Hindistan tarafından aktif destek sağlanacağı; KKTC, Filistin, Lübnan, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ve Rusya’nın katılacakları geniş bir jeostratejik cepheye sahip Batı Asya Birliği’nin kurulması için çabalamalıdır[].
Uluslararası Rekabet Ağı (ICN) ve Dünya Bankası tarafından her yıl düzenlenen Rekabet Savunuculuğu Yarışması’nın 2024 yılı kazananlarından biri de Rekabet […]
Gergerlioğlu’dan Kırım Tatar ve Çerkes Halklarının Sürgünlerinin Yıl Dönümünde mesaj: Kırım Tatarı ve Çerkes Halklarının Sürgünlerinin Yıl Dönümünde Acıyı Bugün […]
Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı Hüseyin Alpay, çiftçilerin borçlarının son 20 yılda 122 kat arttığını, 2023 yılında kapanan […]
14.05.2024 İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sabah Gazetesi’nde yer alan yalan haberle ilgili olarak , açıklama yaptı. Yapılan yazılı […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da görev yapan yabancı ülke misyon şefleriyle, ‘Başkonsoloslar Buluşması’nda bir araya geldi. Konuşmasında, İsrail’in Filistin’in Refah […]
İSKİ, 740 milyon liralık yatırımla, Çatalca’nın atık ve yağmur sularını birbirinden ayıracak, böylece çevre kirliliği ile su baskınlarının önüne geçecek […]
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda, engelli kamu görevlilerinin emeklilik döneminde yaşadığı sorunlara […]
TBMM Genel Kurulda konuşan DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, bu iktidar olduğu sürece emeklilerin durumunun düzelmeyeceğini söyledi. […]
DEM PARTİ Grubu adına genel kurulda konuşan Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, birçok ülkenin Çin’in Uygur Türklerine yaptığı soykırımı […]
Düşük maaşlar, güvencesiz çalışma koşulları, sosyal haklardan mahrum edilen PIKTES öğretmenlerinin yaşadığı mağduriyetler saymakla bitmiyor” diyen CHP Kocaeli Milletvekili Prof. […]
29 Nis 2024 0
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene,...17 Nis 2024 0
Eylül Aşkın Türkiye Haber Portalı’nda hazırlayıp...07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...19 May 2024 0
GOOGLE’a Yükümlülükleri Yerine Getirmediği İçin Günlük Para Cezası Rekabet Kurulunun 08.04.2021 tarihli ve 21-20/248-105 sayılı kararında, GOOGLE’ın genel arama hizmetleri […]